Ahşap konutların her birinde yangın tehlikesi büyüktü ve Eski İstanbul yangınları ile meşhurdu.
Yana yana tükenmeyen fakat yerini betonlara teslim eden semtler... Yangın ilerleyip Zeyrek’e ulaştığında
ahşap evlerin çoğu son demlerini yaşıyordu. Bu zamana erenler ise türünün belki de son örnekleriydi.
Bağırmak geldi içimden, “Yangın vaaaar!”, gözümün önünde yangını savuran tulumbacılar belirdi, za-
man siyah-beyaz bir fotoğraf karesindeydi sanki. Tulumbacılar “Yaman geliriz, yaman gideriz.” naraları
ile sokağa daldı. Yangını söndürebileceklerini umdum.
Elimde kaybolan ahşap konut sahifeleri, gözümün önünden ruhu kaybolmuş ahşap konutlar ve
can dostum, makinem... Zeyrek’ten içimin manzarası dışıma böyle serildi.
10
www.internetdergisi.net