A NNELER G ÜNÜ Ç ILGINLIĞI
-Y UNUS EMRE AKTEL-
“Gün” gibi geçici bir kavrama sıkıştırılan bu günün sizler için ne kadar kıymetli olduğunu bili-
yorum ve sizin gibi anlayamadığım için üzgünüm. Sosyal medyada paylaşım yapmadan, duyarlılık kas-
madan duramıyorsunuz. Size hak vermemekte elde değil tabii. Çünkü sizler bir fotoğraf atıyor, süslü bir
yazı paylaşıyor ve çok iyi bir evlat olduğunuzu çevrenize servis etmeyi borç biliyorsunuz. Zaten çevre-
nizde annesini kaybetmiş, yetim büyüyen kimse yok. Hem onlar görse ne olur değil mi?.. Bugün sizin
gününüz; doyasıya kutlayın.
Bizler, mahallemizde cenaze olduğu zaman üç gün televizyon açmayan bir duyarlılığa sahiptik.
“Nereden nereye” kalıbını olumsuz anlamda kullanmada bizden daha üstün bir millet var mıdır bilmi-
yorum. Anneler Günü’nü yalnız geçirenler, yıllardır anne olamayanlar, annesini hiç tanımayıp yetiştirme
yurtlarında kalan çocuklar ve evlatlarını kaybetmiş anneler bu toplumun yani bizim içimizde yaşıyorlar.
Onların bugün ne yaptığıyla ilgilenen bir kişi var mıdır acaba?.. Onlar, bugünün bir an önce gelip geçme-
sini istiyorlar, hatta hiç gelmemesini. Telefon bile kullanmayanlar vardır bugün; sırf sizin kendinizi tat-
min etmek, adetâ bir sorumluluk olarak gördüğünüz sosyal medya paylaşımlarınızı görmemek adına...
Sen sevinirken çevrendeki başka birinin üzülmesi... Hiç tutulur bir tarafı yok, hiç!.. Kimimizin annesi
uzakta, kimimizin yanı başında kimimizin ise anılarında ve yüreğinde. Annemizin yakınımızda, uzağı-
mızda veya ölmüş olması ona olan duygularımızı asla değiştirmez; “anne” kelimesini her duyduğumuz-
da yüreğimiz burkulur.
Bu çılgınlığın bir de kapitalist tarafı yok mu dersiniz?
Müthiş bir empati yoksunluğu ve bir günün esareti kutlu olsun...
Medyanın öncülüğünde, günler, haftalar öncesinden başlayan “çılgın reklam kampanyaları” gırla
gitti. Bu çılgınlıkta annelere biçilen rol ise, hürmet edilen değil; tüketimi azmettiren olmak. Annelik gibi
yeri dolmaz, yükü ağır, kutsal bir müessesenin ticaretin bir malzemesi olduğunu görmek için daha ne
kadar kör taklidi yapacağız?! Bu durum sadece anneler günü için geçerli değil tabi; tüketim aracı olarak,
kimi zaman anne kimi zaman sevgili kimi zaman da çocuklar seçilir.
Cem Karaca der ki:
Birgün belki hayattan,
Geçmişteki günlerden,
Bir teselli ararsın,
Bak o zaman resmime;
Gör akan o yaşları.
Benden sana son kalan,
Bir küçük resim şimdi,
Cevap veremez ama,
Ağlar yalnızlığına...
8
www.internetdergisi.net