ÖÇED AĞUSTOS 2017 E-DERGİ Öçed AĞUSTOS E-Dergi | Page 8

YAŞAM

OTİZMLE YENİ TANIŞAN ANNELERE 3 TAVSİYE

Yazı : Sedef ERKEN
Sevgili Anne ,
Öncelikle yepyeni bir dünyaya hoş geldiniz . Evet , yeni hayatınızda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak . Fakat lütfen bunu yalnızca olumsuzluklardan ibaret bir cümle gibi almamaya çalışın . Çünkü etrafınızda göreceğiniz bazı zorluklar gözünüzü korkutsa da bilin ki siz , o örneklerin çoğundan daha şanslısınız . Çünkü teknoloji ve iletişim kanalları geliştikçe , insanlık , tıp , eğitimciler ve diğer aileler otizmi öğrenmeye başladıkça yavaş da olsa gelişmeler oluyor . Sizin çocuğunuz önceki dönemlere göre çok daha şanslı . Öncelikle bunun kıymetinin farkında olmanız gerekiyor . Unutmayın ‘ bir sıfırdan büyüktür ’. Artık her şeye olumlu tarafından yaklaşmaya çalışın . Umutlu olmanın gücünü hafife almayın . Gelelim tavsiye listeme …
Öncelikle sakin olun …
Herhangi bir konuda panik halinde hareket etmeye çalışmak sizi yorar ve vakit kaybettirir . Biliyorum kolay değil , ben de aynısını yaşadım . Bildiğiniz hiçbir formülün işe yaramadığı bir noktada hissediyorsunuz kendinizi . Ama emin olun kısa süre içinde çok fazla şey öğreneceksiniz . Önemli olan öğrendiklerinizi sakin bir zihinle gözden geçirip çocuğunuz için en doğru seçimleri yapmak . Bunun için de öncelikle soğukkanlı olmaya ihtiyacınız var . Otizm , özellikle de ülkemizde az kişinin gerçekten tecrübe sahibi olduğu bir konu ve umut tacirlerinin de çokça görülebildiği bir alan . Dolayısıyla acele edip uzmandan uzmana koşmayın size her söylenene inanıp bütün kaynaklarınızı iyice araştırmadan kullanmayın . Başvurabileceğiniz uzmanlar bulundukları yerde bekliyorlar , önce kendinize ve çocuğunuza odaklanın . Pek çok kişi size ‘ sakın vakit kaybetmeyin , hemen , hemen , hemen ’ diyecektir . Doğrudur , otizmde erken tanı önemli bir fark yaratabilir ancak bu süreçlere hazırlıksız girmenin de bir bedeli var . Sakin olun , olamıyorsanız önce kendiniz için bir uzmandan yardım alın . Kendinize de , çocuğunuza da vakit verin .
Çocuğunuzun ne yapamadığından çok neleri yapabildiğine odaklanın …
Başlangıçta belki de yalnızca içine kapanık , zaman zaman anlamsız sesler çıkaran , yerli yersiz gülen ya da ağlayan bir çocuk göreceksiniz . Bazen sizi son derece şaşırtabilecek kimi anlık umutlar veriyor olsa da genel anlamda moral bozucu bir tabloyla karşı karşıya olduğunuzu düşüneceksiniz . Zira henüz otizmin ve otizmli çocuğunuzun dilini bilmiyorsunuz . Çocuğunuzun zayıf yönlerini bilin ve eğitiminde göz önünde bulundurun ama asıl ilerlemeyi sağlayacak olanın onun güçlü tarafları olduğunu unutmayın . Kendinizi onun yerine koyun . Size bir şey öğretmek isteyen biri sürekli neleri beceremediğinizi vurgulasa ne hissederdiniz ve bu sizde nasıl bir etki bırakırdı . Her insan gibi otizmlilerin de davranışlarını olumlu motivasyonların tetiklediğini unutmayın . Edindiğiniz bütün bilgileri not edin . Mümkünse çocuğunuzla ilgili bir günlük tutun . Ancak unutmayın çocuğunuza dair en doğru bilgileri yine önce çocuğunuzdan alacaksınız . O , her davranışı ile size bir mesaj veriyor , onun kendine has dilini kavramaya çalışın .
Kendinize iyi bakın ve gülümseyin
Çocuğunuz kadar kendinizle de ilgilenmeniz gerekiyor . Sonuçta yaşamınızdaki pek çok şey değişirken birilerinin sizi desteklemesine ihtiyaç duyacaksınız . Ailenizle , yakın dostlarınızla deneyimlerinizi ve duygularınızı paylaşmaktan çekinmeyin . Ancak her söylenene de inanmayın . Bir yandan da herkesin kendine göre başka dertleri olduğunu da göz önünde bulundurun ve alıngan olmayın . Pek çok anne çocuğunu benimsemekte zorlanmadığını söylese de belki de en zor etap otizmli bir çocuğun annesi olmanın bütün yönleriyle içsel olarak barışmaktır . Hayatınız boyunca çocuğunuzla ilgili önünüze çıkabilecek kimi engeller karşınızda yığılmışken güçlü olmak , evi , işi , eşi belki diğer çocuğu ve bizimki gibi bir ülkede kadınları bekleyen pek çok zorluğu sırtınızda taşımak kolay değil . Evet zor bir görev edindiniz ama zamanla bu durumun üstesinden geleceksiniz . Otizmli olsun ya da olmasın bir çocuğun ilk baktığı yerde siz duruyorsunuz , annesi . O belki diğer çocuklar gibi her söylediğini kelimelerle kolayca ifade edemeyebilir ama edebilseydi size ‘ anneciğim seni çok seviyorum , senin iyi olmanı , gülümsemeni ve benim varlığımla gurur duymanı istiyorum ’ derdi . Böyle bir durumda nasıl gülebilirim diye düşünmeyin . Her şeye rağmen gülümsemeyi öğrenmek benim bu yolda en zor öğrendiğim ama en çok işime yarayan şey oldu . Oğlum bana her düştüğümde üstümü başımı silkeleyip yeniden yola düşmeyi öğretti . Elbette hepimiz gibi siz de zaman zaman düşüp kalkabilirsiniz . Ama şunu unutmayın , gülümseyen bir anne bazen otizmli bir çocuğun eğitiminin başarılı olması için en önemli faktördür . Lafı çok mu uzattım bilmiyorum . Anneler günü yaklaşırken , oğlumun otizmli olduğunu öğrendiğim günden sonraki ilk anneler gününde kendimi ne kadar yalnız hissettiğimi hatırladım ve size uzaklardan da olsa bir el uzatmak istedim . Lütfen üzülmeyin , biz otizmli çocukların anneleri birbirimizi tanımasak da büyük bir zincirin halkalarıyız . Yalnız değilsiniz .
Sevgilerimle
08 | AĞUSTOS 2017 | ÖÇED