STOKSUZ E-TİCARET YÖNTEMLERİYLE GELİR ELDE ETMEK
Önce kendi deneyimlerimi daha sonra ise diğer seçenekleri ele alacağım. Bahsettiğim
gibi ben Amazon dropshipping ile başladım. Bunun ne demek olduğunu açıklayayım. Bildiğiniz
üzere Amazon farklı ülkelerde faaliyet göstermektedir. Bu ülkeler Avustralya, Brezilya, Kanada,
Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Japonya, Meksika, Hollanda, Singapur, İspanya,
Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve Kuzey Amerika ’dır. Ben henüz Kuzey Amerika
pazaryeri ile ilgileniyorum. Zaman ilerledikçe diğer pazaryerlerini de deneyimleyeceğim.
Kuzey Amerika 3 ülkeden oluşmaktadır. Bunlar Amerika, Kanada ve Meksika. Amazon
Amerika pazarında 350 milyon ürün varken, Kanada veya Meksika pazarında bu ürün sayısı çok
daha düşüktür. Dolayısıyla aradaki ürün sayısı kadar ürün Kanada ve Meksika pazarında mevcut
değildir. İşte bu noktada biz 3.parti satıcılar devreye giriyoruz. Benim kullandığım yöntem ile
Amerika pazarındaki ürünleri bir yazılım yardımıyla buluyor, Kanada pazarı ile
karşılaştırıyorum. Eğer o ürün hiç yoksa Kanada ‘da şanslıyım çünkü rekabet edecek satıcılar
olmadığı için daha yüksek kar marjı ile satabilirim demektir. Ancak aynı ürünü satan başka
satıcılar var ise minimum kar marjım dahilinde o satıcılarla arka planda fiyat rekabetine
giriyorum. Bu fiyat rekabetini ise amazonun sistemi içerisindeki otomatik fiyatlandırma sistemi
ile yapıyorum. Yani bir ürünü ben minimum kar marjım ile eğer 100 dolara satabilirsem ve
ürünün mevcut fiyatı 120 dolar ise ben 100 dolara gelene kadar fiyatımı düşürebiliyorum. Peki
neden fiyat rekabetine giriyorum? Çünkü amazon fiyatların mümkün olduğunca düşük olmasını
istiyor. Amazon için mükemmel satıcı tanımı; müşteri ilişkileri kuvvetli olan, geribildirimleri
yüksek puanlı olan, fiyatı diğerlerinden daha uygun olan, ürünü zamanında yetiştiren, siparişleri
iptal etmeyen, bir şekilde problemi çözen, müşterilerin sorularına anında yanıt verendir. O
yüzden biz de kurallara uygun oynamak durumundayız.
Amazon ‘un her satıcıya satış yapmasına imkan tanıdığı bir sistemden bahsedeyim.
Buybox sistemi. Bu ne demektir? Buybox ‘ın kısaca anlamı satış önceliği tanımlanması
demektir. Örnek üzerinden anlatmam daha kolay olacaktır. Hepimiz Amazon gibi marketplace
’lerden satın alım yapmışızdır. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama bir ürünü satan birden fazla
satıcı vardır ve her satıcının yanında ayrı ayrı sepete ekle butonu vardır. Bir de ürünün yanında
ayrıca sepete ekle butonu vardır. Bunların aslında bir anlamı vardır. Amazon eğer sizin
mağazanızın hesap sağlığı parametreleri (Price competitivenes, ODR, late shipment rate, sales
conversion, A-to-Z guarantee, Pre-fulfillment Cancel Rate) eğer istenilen aralıklardaysa
amazon sizi daha başarılı bir satıcı olarak algılar ve sizin daha çok satış yapmanıza imkan tanır.
Yani müşteri direk olarak sepete ekle butonuna tıkladığında otomatik olarak sizin satıcı
hesabınızdan satın alım yapmış olmaktadır. Yukarıdaki karışık terimleri açıklayayım.
Price Competitivenes: Fiyat rekabeti demektir. Yani diğer satıcılarla sizin fiyatlarınız
arasındaki fark oranını temsil eder.
ODR (Order Defect Rate): Sipariş kusur oranı demektir. Bir satıcının aldığı olumsuz geri
bildirim oranı demektir.
Late Shipment Rate (Geç Seviyat Oranı): Bu oran 3 veya daha fazla gecikmiş sevkiyat oranı
demektir.
Sales Conversion (Siparişe dönüşüm oranı): Toplam ürün sayısının kaç adedinin satışa
dönüştüğünü gösteren orandır.
A to Z Guarantee (Adan Zye garanti): Müşterinin bir ürün için ödediği miktar her ne olursa
olsun geri iade garantisi altındadır.
16