Yıldız İşletme Kulübü Profil Dergisi 2015 | Page 83
Profil 2015
2015
Profil
Röportaj
Röportaj
2008’de, henüz sosyal medya o müthiş sıçramayı yapmamışken ben, sosyal medya konuşuyordum. “Sosyal medyada
yer almayan markalar, tabiri caizse batmaya mahkumdur.”
diyordum. O zamanlarda sosyal medya, kullanıcıyla organik olarak iletişime geçmenin bir yoluydu. Şimdi ise içerik
yönetimi, tüketici şikayetleri gibi daha da çeşitlenerek geniş kitlelere hitap eder hale geldi. Sosy al medyada insanlar
iletişim kurmak istiyorlar. Yemek önüne geldiğinde yemeğe
başlamak yerine önce yemeğin fotoğrafını çeken insanlardan bahsediyoruz burada. Müşteri hizmetleri ile problemini
çözemeyen insan, sosyal medyadan feryat ediyor. Burada
otonom bir kalıp cevap yerine, çok daha samimi mesajlar
kullanarak hem sorunu çözmeli hem de samimi olabilmeli.
Sosyal medyada reklam durumu da oldukça gelişti şu an.
Geniş ve detaylı gruplamalarla markalar, hedefledikleri kullanıcılara ulaşma imkanı yakalıyorlar.
bilmelidir. Bu sayede içerik sitelerine ödeyeceği reklam masraflarından da kaçınabilir.
Günümüzde içerik siteleri de markaların kendini pazarladığı, tüketiciye ulaştığı mecralar oldu. Peki, bir marka
içerik sitesinde bir içerik oluşturarak mı, yoksa başka bir
sosyal mecrada hedefleme ile reklam yaparak mı kendini
pazarlamayı daha çok tercih eder?
Aslında bu tercih, şirketin uzun dönem stratejisine bağlıdır.
Şirket nasıl bir yerde ilerlemek istiyorsa öyle bir mecrada pazarlamalı kendini. Şirketlerin, eğer varsa, ürün gruplarındaki her ürünün lansmanı için ayrı bir beyin fırtınası süreci
başlatmak oldukça yorucudur. İçerik hazırlamak, yoğunluğu bu anlamda hafifleten bir çıkış olabiliyor. Pazarlama
her zaman “cool” bir şeyler yapmak zorunda değildir. Farklı
ve basit stratejilerle de ilerleme kaydedilebilir ve pazarlama
stratejileri için yeni içerikler edinilebilir.
İçerik siteleri, belki tam olarak değil ama tüketicinin önemli
bir ihtiyacına çözüm oluyor marka açısından. Artık tüketici
hem eğlenmek, hem de günün sonunda, eğlence sonucunda
işine yarar bazı bilgiler edinmek istiyor. Kendine katacak bir
katma değer ve fayda arıyor. Ayrıca marka açısından içerikler, sosyal medyada zamana yenik düşüp kaybolabiliyor.
İçerik oluşturmanın marka açısından en olumlu tarafı, içeriklerin taze kalması ve zamanla kaybolmamasıdır. Marka
bunları illa içerik siteleriyle başarmak zorunda değil. Bence
markalar, içerik oluşturmayı kendi sitelerinde yapmalı. Bu
sayede sitelerinde organik etkileşimler de yaratabilirler. Tabii, detaylı bir SEO çalışması ile de tüketiciyi kendine çekebilmelidir. Bu sayede içerik sitelerine ödeyeceği reklam masraflarından da kaçınabilir.
Son zamanlarda, Facebook kadar reklam almadığı ve
buradan beslenmediği için Twitter’ın eriyeceği, düşeceği
yazılıyor. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Aslında bu tercih, şirketin uzun dönem stratejisine bağlıdır.
Şirket nasıl bir yerde ilerlemek istiyorsa öyle bir mecrada pazarlamalı kendini. Şirketlerin, eğer varsa, ürün gruplarındaki her ürünün lansmanı için ayrı bir beyin fırtınası süreci
başlatmak oldukça yorucudur. İçerik hazırlamak, yoğunluğu bu anlamda hafifleten bir çıkış olabiliyor. Pazarlama
her zaman “cool” bir şeyler yapmak zorunda değildir. Farklı
ve basit stratejilerle de ilerleme kaydedilebilir ve pazarlama
stratejileri için yeni içerikler edinilebilir.
Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederiz.
Siz gençlerin güzel enerjisi için ben teşekkür ederim.
İçerik siteleri, belki tam olarak değil ama tüketicinin önemli
bir ihtiyacına çözüm oluyor marka açısından. Artık tüketici
hem eğlenmek, hem de günün sonunda, eğlence sonucunda
işine yarar bazı bilgiler edinmek istiyor. Kendine katacak bir
katma değer ve fayda arıyor. Ayrıca marka açısından içerikler, sosyal medyada zamana yenik düşüp kaybolabiliyor.
İçerik oluşturmanın marka açısından en olumlu tarafı, içeriklerin taze kalması ve zamanla kaybolmamasıdır. Marka
bunları illa içerik siteleriyle başarmak zorunda değil. Bence
markalar, içerik oluşturmayı kendi sitelerinde yapmalı. Bu
sayede sitelerinde organik etkileşimler de yaratabilirler. Tabii, detaylı bir SEO çalışması ile de tüketiciyi kendine çeke-
83
83