Yıldız İşletme Kulübü Profil Dergisi 2015 | Page 82
Röportaj
Röportaj
Profil 2015
Blogunuzdan bahsedelim biraz da. Sanırım size birçok kapıyı açan bir hobi oldu blog.
En son yazımı 2011’de yazmıştım orada. Aslında o
blogda gerçekten çağının ötesinde şeyler yazılıyordu. Okuyan insanlar da kendilerinde çok şey bulamıyorlardı. Yazılar farklı yerlere ulaşıyordu sonuç
açısından. Ama keşke bıraktıktan sonra domain
ödemeye devam etseydim çünkü yaklaşık iki yıllık
yazılarım kayboldu.
Blogunuzdaki bir yazınızda, “İnternet Reklamcılığı çok kolay meslek.” demiştiniz. Şu
an günümüzde, internet bu kadar
ilerlemişken nasıl bir konumda
sizce bu meslek?
Bence hala çok kolay bir meslek. Çünkü maalesef hala işi
bilmeyen, dijitali bilmeyen,
onu nasıl işleyeceğini bilmeyen kişilerin elinde, sadece
medyaya sürüm ile gelişen
olaylar söz konusu. Medyacılar da markaları ağırlamayı açıkçası iyi yapıyorlar.
Şık yemekler, kokteyller…
Ne yazık ki birçok pazarlamacı da bu ortamda bulunmayı çok önemli görüyor.
Bunlar bana kalırsa hoş şeyler değil. Dijital, şu an medyanın elinde anlayacağınız.
Peki, kariyer yolunda nasıl öne çıkılabilir?
Ben, dönemine göre, işsizler ordusunun içinden kendimce bir
yolla sıyrıldım. Blog benim için bir şans oldu. Çok yazı yazdım, çok çaba sarf ettim. İnsanlara ulaşmak için çok çabaladım. Ancak şimdi sizin işiniz, bu anlamda çok daha kolay.
Ulaşmanız gereken insanlara çok daha kolay ulaşıyorsunuz,
herkes bir mail kadar uzağınızda. İşin aslı, insanlar da size
ulaşmaya çalışıyorlar artık. Sizler de bir şekilde kendinizi diğerlerinden farklı kılacak özelliklerinizi ortaya çıkarırsanız
elbet birilerine ulaşacaksınızdır. Kendinizi insanlara göstermeniz ve kanıtlamanız gerek.
Ekip içerisinde nasıl bir takım oyuncususunuz peki?
Ben çok detaylı olarak düşünmem.
Kafamda oluşturup ortaya atarım ve
fikrin değerlendirilmesi, işlenmesi tamamen ekip işidir. Eğer olaylara kendimi çok dahil edersem ekip benim geçtiğim aşamalardan geçemez ve
o zaman buna bir “ekip
çalışması” diyemeyiz.
Hataların da yapılması gerekir ekip
çalışmasında, aksi
takdirde sürekli
bir müdahale ile
kusursuzu hedeflemek, hiç kimsenin bir şey öğrenememesine yol
açar. Çok müdahale, insanları
sıkışmış hissettirir. Ben bu şekilde
hissetmelerini istemem. Ekibi sevmek
ve kendilerini değerli
hissedebilmeleri için
onlara alan yaratmak çok
önemli. Yöneticilik bugün,
kontrol atmosferi yaratıp “Her attığın adımı bana raporlayacaksın!” değil, arada bir araya gelerek teke tek görüşmelerle ilerlemeleri takip etmek olmalıdır. Ama maalesef, Türkiye’de yöneticilerin bu anlayışa yaklaşabilmeleri için uzun
yolları var.
Sosyal medya; markaları bugün hem vezir hem de rezil
edebiliyor. Sizce markalar için sosyal medyanın önemi
nedir?
Daha önce yer aldığınız projelerden ve ekip çalışmalarınızdan da biraz bahsedebilir miyiz?
Samsung Sinema, Smart TV’den bahsedebilirim ve daha birçok proje ile aldığımız birçok ödül var bu anlamda ki LinkedIn’i güncellemekten yorulduk. (Gülüyor) Ödüllerin birçoğu,
şirket içerisinde çeşitli kademelerden geçerek gelen ödüller
tabii ki. Bence şu zamana kadar aldığım en büyük ödül,
birbirine çok bağlı ve birbirini çok seven ekiplerle çalışmış
olmamdır. Hem Samsung’daki hem de Philips’teki arkadaşlarla hala görüşüyoruz, eğleniyoruz. En büyük sır da burada
bence; önemli olan sadece işyerinde değil, her yerde iyi bir
ekip olabilmektir.
82
82