Yazarkafa Dergi Mayıs-Haziran 2016 | Page 19

“ Edip Cansever’in her kitabı, daha önceki kitaplarında edindiği deneyimlerden beslenir. Cansever, şiirini dümdüz bir çizgi gibi uzatmayı değil sarmallar şeklinde ilerletmeyi tercih eder. Alper BEŞE Onun hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki, nereden başlayacağını şaşırabilir insan.Sevgiyi dört duvar arasına, iki kişi arasına sıkıştırmayan, doğadaki en sıkı zorunluluk olan yerçekimini bile sevgiyi kısıtlayacak kadar güçlü görmeyen bir şair. Her canlıyı koşulsuz, hatta onlar adına acı çekecek kadar seveceği doğuşundan belliymiş gibi soyadıyla müsemma. Edip Cansever, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra, babasının isteğiyle İstanbul Yüksek Ticaret Okulu’na girer. Ticaretle, parayla sıcak bir ilişki kuramaz bir türlü. Bu okuldan ayrılmaya karar verir. Ancak ticaretle ilgisi kırk sekiz yaşına kadar sürecektir. Babasının Kapalıçarşı’daki iş yerinde çalışmaya başlar. Otuz yıl sürecektir buradaki macerası. Bu serüvene nasıl sürüklendiğiniyse şöyle anlatır Cansever: “Babamın Kapalıçarşı’daki dolabında ticarete başlıyorum. O zaman bugünkü gibi dükkanlar sayılıydı, yerden yüksekçe, minderli, tahta kepenkli dolaplar vardı. Gerçi ticaret dfe ilgilendirmiyor beni. Oldum bittim alışveriş yapmayı hiç mi hiç sevmedim, benimsemedim. Ne var ki başkaca İnceleme Edip Cansever da bir yol da yoktu. On dokuz yaşında evli, yirmisinde çocuklu bir genç! Hem ev geçindirmek zorunda hem de şiire tutkun!” (Eray Canberk, A’dan Z’ye Edip Cansever, YKY, sf. 35-36) Hayatında her şeyden önce şiir gelir Cansever’in. Rahatlıkla şiir yazabilmek için ticaret yaşamına da katlanır. 1954’te Kapalıçarşı’da çıkan büyük bir yangın Edip Cansever’in hayatında ve Türk şiir tarihinde önemli bir olaydır. Bu yangından sonra baba Cansever Jak Salhoşfili ile ortak olur ve işlerin idaresini oğluna bırakır. Mösyö Jak ticaretten iyi anlayan ve Cansever’in şiir çalışmalarına saygı duyan biridir. Edip Cansever 1976 yılına kadar dükkanın asma katında şiir yazar ve konuk ağırlarken ticarethaneyi Mösyö Jak yönetir. Cansever yıllar sonra bu durumla ilgili “Dükkanım yanmasaydı sanırım şiir filan yazamazdım. Ve Jak anlayışlı davranmasaydı.” diyecektir. (agy, sf 35) Edip Cansever şiire ortaokul sıralarında başlar. İlk şiiri 1944 yılında Falih Rıfkı Atay yönetiminde yayımlanan İstanbul dergisinde yayımlanır. İlk kitabı da 19 bundan üç yıl sonra, Cansever henüz 19 yaşındayken yayımlanır: İkindi Üstü… Kitap Ömer Edip Cansever imzasını taşımaktadır. Cansever daha sona bu kitabı yok sayacak, piyasada bulunan bütün kopyalarını tek tek para vererek satın alıp yok etmeye karar verecektir. hayattayken şiirlerinin toplu basımına İkindi Üstü kitabından hiçbir şiir almaz. Daha sonraki birkaç kitabından da bazı şiirleri eksiltir. Şairin telif haklarını satın alan Yapı Kredi Yayınları’nın, Sonrası Kalır adıyla iki ciltte topladığı şiirlere onun yok saydıklarını da dahil etmesi edebiyat çevrelerinde tartışma yaratmıştır. Edip Cansever’in ikinci kitabı, ilkinden yedi yıl sonra, 1954’te yayımlanır. “1954’te Dirlik Düzenlik adlı şiir kitabım basılıyor. Bugün bakıyorum da, ‘Masa Da Masaymış Ha’ şiirinden başkası yazılmasa da olurmuş diyorum. Ayrıca bu şiirden de yaşamım boyunca kurtulamadım. Antolojilerde aynı şiir, şiirimi uzaktan bilenlerin dilinde aynı şiir, yabancı dillere şiir mi çeviriyorlar benden, ille masa şiiri de olacak.” (agy, sf. 42)