Yazarkafa Dergi Mayıs-Haziran 2016 | Page 18

Salih Zeki ÇETİN

Ben‘ 3’ Yaşında...

Ben; 3 yaşında 300 yıllık bir devim. Aşklarım sığ sularda boğuldu. Lusi adında bir deniz kızına aşıktım. Yıllar önce kıyıya vurmuştu. Kocaman ellerimle denize bıraktım onu. Gelmesini bekledim önce. İnsanlarca büyük, boyutumca küçük bir ağacın gölgesinde. Senelerce sabahladım. Susuzluk önemli değildi zihnimce. Zira onu bir kez görmek için içi su dolu kaktüs bile olabilirdim. Bir kez gördüm, 75 sene aşık kaldım. O ise hep sulara aitti. Vurmadı bir daha narin bedeni kıyılara. Ben, 3 yaşında 300 yıllık bir devim. Tam 25 sene geçti kıyılardan ayrılalı. En sık ormanların içine yaptım evimi. Kapadım aşka kapılarımı. Derken küçük bir serçe kapımın üzerine yuvasını yaptı. Oymuş küçücük gagasıyla en kalın odunları. İsmi Kulin’ di. Kanadında bir yarası vardı. Kocaman parmaklarımla besledim onu. Geceleri uyumasını, sabahları uyanmasını bekledim. O ise gitmek için iyileşmeyi bekledi. 57 sene aşık kaldım. İyileştiği gün uçtu yuvadan. Halbuki sevdiğimi bir kez bile söyleyememiştim. Oturdum taş taburemde ve kanatlanıp gidişini düşündüm. Bir serçenin gözyaşları çok değerlidir bilirsiniz. Onlardan bir damla bile aksa yaşayamazlar. Bir damla gözyaşıyla öleceğini biliyordum. Fakat bir serçenin gidişiyle kocaman bir devi gözyaşları içinde bırakacağını düşünemedim. Benden litrelerce gözyaşı aktı. Ölmedim … Anladım ki;‘’ Gözyaşları yeni denizler oluşturmaz, ancak gözpınarlarını kuruturmuş.’’ Ben; 3 yaşında 300 yıllık bir devim. En son yağmur yağdığında gördüm onu. Toprak kokusuna aşıktı belli ki. Ne vakit yağmur yağsa hemen ardından çıkardı. Bir gün adını sorma cesareti buldum kendimde.‘’ Gökkuşağı’’ dedi renkleriyle. Şimdilerde ne zaman yağmur yağsa kendime tabure yaptığım dağa çıkıp onu izliyorum. Mutlu olsam mavisini seyrediyorum mutluluk katıyor, üzüldüğümde yeşiline bakıyorum, huzur doluyor. En çok beraber geldikleri toprak kokusuyla beraber seviyorum onu. Ve son 120 yıldır yağmurun yağmasını iple çekiyorum. Yoksa gelmiyor ve ben özlüyorum. Fakat ne kadar süre gelmediğinin önemi yok, elbet geliyor. Yazın, serinletiyor, kışın bereket veriyor. Ve en sevdiğim kokusunu bırakıp da gidiyor. Ben; 3 yaşında 300 yıllık bir devim. Aşklarım bunlardan ibaret benim. Sevdiğim zaman suya yazacak kadar çok seviyorum. Lakin, ne demiş büyük şair;‘’ İmtihan bu ya, balığın gönlü çöle vurulur.’’ Öyle de imkansız seviyorum ve hep zamansız özlüyorum …

18