Gökhan ATEŞ
İhanet
evin alt tarafında kalan yokuşun incisi kız yurdunun yanından sağa döndüm
yuvayı es geçtiğim zamanların en makul olanıydı
şüphe yok, şüphe var, şüphe arafta
inandırmaya çalışsam şimdi seni buna
ben bu yolu bir daha yürüyemem günün en kızıl saatinde
iki koku vardı bu kez tan vaktinde
biri doğamdan biri senden
biri erkekliğimden biri senden
uyukluyor sadakat
horultuları beynimde yankılanırken
aklıma girdi
vakitlice geldi
git demek intihar olurdu ayrıca
çerçevesinde cüzdanın vesikalıklar
başta sen sonra ve sonda seni sevenler
balkona, yatak odasının ışığına yakalanmadan adımladım malum yokuşu
-aklım ayakuçlarında titriyordu heyecandandöndüm sağa elli metre yürüdüm
iki gece evvel bahsi geçen büfeyle göz göze geldim
tabelası şeytanın nefesini üfledi yüzüme
mesajdaki tarife göre iki ev yanı ihanet
yakınım artık apartmanın kapısı açık
kadının kolları da öyle
ağzı, boynu, elbisesi
nikotin kokan kadını öpmeyi özleyeceğim ölsem aklıma gelmezdi
dudakları ince
vücudu ince
alkol ilişti bir de kana
gece uzaklaştı aydan, yıldızları saldı üzerimize
evden iyice uzaklaştı gölgem
vicdanıma narkoza bandırılmış ok saplandı
hisler yok ya da yeniden mi doğuyor bilmem
günün kızıllığı da gitti zaten
*
odanın ışığını açmadan seviştik
gizlenmek değildi niyet
sadece birbirimizi ekmekten sudan çok istedik
vücutlarımızdan fırsat bulup ışığa dahi dokunamadık
o saatten sonra nereye dokunursan dokun israf
tenleri ateşe verip yangını harladım
gözleri, dudakları, memeleri, peltek sesi boyunca aldattım kendimi
özrü yok
kabahati pişmanlıktan önce boynumun borcudur
olur da öğrenirsen
ödet..
17
Gece şarabın dudaklarını ısırır
Bakarsın hala bir dize yok yakamozun
üzerinde
Anneme malum olur gidişin,
Telefona yasal taciz başlar
Dalgalar dizlerini döver
Kafamın tepesinden yolunu kaybetmiş
bir yarasa geçer
Sivrisinekler damarlarımın üzerinde
meşk eder
Gökten bir yıldız göz bebeklerine
düşer
Duyarım
Kaşıntısı tutar kirpiklerinin
Görürüm
Ahı tutar bu şarabın
Tadından belli
Dünya üzerindeki tüm kadınlar
savunmasız gözümde
Ama ben teslimim onlara
Gece şarabın gövdesine sarılır
Bakarsın bir dize belirir yakamozun
üzerinde
Eski sevgilime malum olur gidişin
Telefona an itibariyle –tamamen- legal taciz başlar
İçlenir çocukluğum
Nefes nefese kalır soluklarım
Bu kışı hiç bitirmeyecekmiş gibi eser
rüzgar
Yazın ortasında pencerenden bir
özlem düşer göz bebeklerime
Duyarsın
Kaşıntısı tutar yanaklarımın
Görürsün
Ahı tutar camının önündeki
fesleğenin
Kokusundan belli
Yeryüzündeki tüm kadınlar kadar
güzelsin benim gözümde
Hepsinin toplamı bir sana
Senin gidişin hepsine bedel…