UHDK Dergi Şuan yayimlanış | Page 6

Tarihî İnceleme

4

1965 Seçimleri ve Milli Bakiye Sistemi

Mustafa TUNCER

ürkiye’de seçim sistemine dair tartışmalar özellikle son zamanlarda gittikçe yoğunlaşmıştır. Bu durumun

en önemli sebepleri, günümüzde uygulanmakta olan seçim sisteminin temsilde adaleti sağlamaması ve elde edilen sonuçların tam anlamıyla meclise yansımasında yaşanan aksaklıklardır. Seçim sisteminin değişmesine dair önerilerin başında 1983 Seçimlerinden bu yana uygulanmakta olan %10’luk ülke barajının düşürülmesi teşkil etmekte; ancak partilerin aldığı oyların milletvekili sayılarına tam ve adil bir şekilde dönüşümünde yaşanan sorunlar göz ardı edilmektedir.

Ülkemizde çok partili hayatın başlamasıyla birlikte seçim sistemi tartışmaları da başlamıştır. 2.Dünya Savaşı’nın ardından Türkiye’de demokrasiye gerçek bir gelişme imkânı sağlamak maksadıyla 5 Haziran 1946 tarihli ve4918 sayılı kanun ile tek dereceli seçim sistemi getirilmiş; tek parti döneminde uygulanan ikinci seçmenler sistemi terk edilmiştir[1]. Bu dönemde seçim sistemlerine dair teferruatlı tartışmalar yapılmamıştır ve Cumhuriyet tarihinin ilk çok partili seçimi olan 1946 Seçimlerinde listeli basit çoğunluk sistemi uygulanmıştır. İllerin her biri bir seçim bölgesi olarak kabul edilmiş ve bir ilde birinci olan parti listesi o ildeki bütün milletvekilliklerini elde etmiştir. 1946-1950 arası dönemde ise dönemin muhalefet partisi olan Demokrat Parti, seçim güvenliğinin sağlanmasını ve nispi temsilin benimsenerek “yapay çoğunluklar yaratan” listeli basit çoğunluk sisteminin terk edilmesini talep etmiştir [2]. Seçim güvenliğinin sağlanması hususunda Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti anlaşmış ve 16 Şubat 1950 tarihli ve 5545 sayılı kanun ile 1946 seçimlerinde uygulanan açık oy gizli tasnif usulüne son verilerek gizli oy açık tasnif usulü kabul edilmiş; ayrıca seçimlerin denetimi hususunda hâkimlere yetki verilmiş ve seçimlere dair ihtilaflara özel bir yargı merciinin bakması öngörülmüştür [3]. Ancak, CHP 1950 Seçimlerini kazanacağı düşüncesiyle hareket ederek çoğunluk sisteminin devamını savunmuş ve DP’nin nispi temsil talebini reddetmiştir. DP’nin nispi temsili savunmasındaki en büyük etken de 1950 seçimlerinde yürürlükteki sistemle çoğunluk sağlayamayacağı yönündeki inancı olmuştur. [4] Bununla birlikte, 1950 Seçimleriyle mecliste büyük bir çoğunluk elde eden DP mevcut sistemin kendisine sağladığı gücün de etkisiyle nispi temsili kabule yanaşmamıştır. Listeli basit çoğunluk sisteminin çoğunluklar üzerindeki etkisini seçim sonuçları çok

T

"İki kere ikinin dört etmemesini Tanrı bile sağlayamaz."

H. Grotius

Henüz 8 yaşında Latince şiir denemeleri yazan Grotius, 24 yaşına geldiğinde ise başsavcılığa getirildi.