TUEMsanat Basım Yayım Dilan Özdemir - Nem | Page 8
NEM
-Otur da su dökeyim. Isın.
Yine acele etmeden tahta tabureyi biraz ileriye çekip oturdum.
Omuzlarımı dik tutamıyor, kambur tuttuğum bedenimin saçlarımı
sabunlamaya çalışan anneme zorluk çıkardığını bile bile öyle dur-
maya devam ediyordum. Hayatımda ilk defa başımdan aşağı suyu
dökerken annem, gözlerimi açık tutmayı becerebildim. Banyomuza
baktım. Işığının bu kadar sığ olduğunu daha önce fark etmemiştim.
Buhardan terleyen duvarlarının bu kadar kök saldığının toprak
zemine, küçük bir aynanın, incecik bir tarağın ve birkaç sabunun
yıllardır buradaki ihtiyacımızı karşılamasının hayretle farkına var-
dım.
Yorulmadan başımdan aşağı sıcak sular döken annemin hıçkı-
rıklarını duyuyor ama aldırmıyordum. Yapacak hiçbir şeyim yoktu.
Tüm gücümü bu iş için harcamış, ondan beni paklamasını istemiş-
tim işte. Şimdi ikimizde rahatlıyor muyduk, yoksa o hâlâ yaşıyor
muydu sessizliğimin acısını bilemedim. Bir kere daha su döküp
sabunladı saçlarımı. Birkaç kere köpürttü, yıkadı. Sonra taramaya
başladı.
-Küçücüktün. İlk banyonu yaptıramadım. Neneni çağırdım.
Seni hoyrat hoyrat yıkayışını yüreğim ağzımda izliyordum. Sana
bir şey olacak korkusuyla ağlıyordum. Annem fısıltıyla dua ediyor,
bana susmamı söylemeye vakit bulamıyordu. Ben korkudan tir tir
titriyordum. Sen gözlerini anneme dikmiş öylece hareketlerine
ayak uyduruyordun. Hiç ağlamadın. En son nenen boynundan
tutup salladı seni havada. Eskinin insanları çocuğun boynu uzun
9