NEM
Yalnız bahçedeki kedi görür. Anlatırsa olan biteni? Pencerenin altı da topraktır. Yağmur yağdı demincek. Çamur olur ayakkabıları.
“ Çamurlar belli eder yolumu. Adım adım iz bırakırım ardımda. Çoraplarım da ıslanır. Ayaklarım ıslanırsa çabuk hastalanırım. Soğuk da vurdu mu sırtımdan sırtımdan... Hayır olmaz. Nasıl kaçarım? Ne yapmalı?”
Ne etmeli?
Kalktı. Duvara yanaştı. Kulağını dayadı. Babasının varlığından daha soğuk değildi duvar. Nasıl da uyuyor horul horul.
“ İnsan hissetmez mi? Oğlumun bir derdi var, demez mi? Demez. Demesin. Derse ne yaparım? Masanın karşısına oturtup anlatamam ya. Öldürür beni. Öldürür. Evet. Öldürünce hepsinden kurtulmuş olurum. Ne anahtar deliğinden süzülmek kalır bana ne cam kırıklarını taşımak. Ölüm, ayaklarımı üşütmez hem. Babam beni öldürmeli! Ben yapmış olmayacağım ki hem! O.”
Bu sefer de o kaçmak zorunda kalır.
“ Hayır, hayır. Ardımda küfreden bir baba bırakmak istemem. Az küfürbazmış gibi.”
Peki nasıl olmalı?
“ Mutfak! Mutfağa gitmeliyim. Babam uyanırsa, su içeceğim
40