Test Drive | Page 327

Harriet onu duymazdan geldi. “Sanınm siz de İSYAN odasında o bölmeleri gördünüz. Izdırap Verenler’in şaıj edildikleri ya da artık yaptıkları her neyse onu yaptıkları bir yer olmalı.” “Evet,” dedi Newt. “Öyle olmalı.” Gökyüzünde şimşekler çakıyordu ve ışıklan giderek daha parlak bir hal alıyordu. Rüzgâr hepsinin kıyafetlerini ve saçlannı uçuruyor ve etraf tuhaf bir şekilde nemli ve tozlu kokuyordu. Thomas yeniden saate baktı. “Sadece yirmi beş dakikamız var. Ya Izdırap Verenlerle savaşacağız ya da doğru zaman geldiğinde o büyük tabutlara girmemiz gerekiyor. Belki onlar...” Her yönden keskin bir tıslama duyuldu. Ses Thomas’m kulak zarlanm yırtacak gibiydi bu nedenle bir kez daha ellerini kulaklanna bastırdı. Etraflannı saran çeperdeki hareket dikkatini çekti ve dik­ katlice büyük beyaz bölmelere ne olduğunu izledi. Her kutunun bir kenarından koyu mavi bir ışık çıktı ve ardından nesnenin üst yansı tıpkı bir tabut kapağı menteşelerinden açdıyormuş gibi kalkarken ışık da yayıldı. Bu sırada hiç ses çıkmadı ya da şiddetli rüzgâr ve şimşeklerin arasından duyulmadı. Thomas, Kayranlılann ve kızların yavaşça bir araya gelerek daha sıkı bir küme oluşturduklarım hissetti. Hepsi de kutulardan olabildiğince uzaklaşmak istiyordu ve sonunda etraflan yaklaşık otuz kutuyla çevrilmiş olan bir grup vücut halini aldılar. Kapaklar sonuna kadar açılıp yere düşene kadar hareket etmeye devam etti. Her bölmenin içinde büyük bir şey vardı. Thomas durduğu yerden tam seçemiyordu ama Izdırap Verenlerim tuhaf uzantılarını da görmüyordu. Hiçbir hareket olmadı ama tedbiri elden bırakmaması gerektiğini biliyordu. Teresa? dedi zihninde. Sesli konuşmaya cesaret edemiyordu ama biriyle konuşması gerekiyordu yoksa delirebilirdi. Evet? 359