Test Drive | Page 98

Reyes’la hiçbir ilgisi yoktu. Bu kez ne zaman ortaya çıkacağı nı Tanrı bilirdi. Dudaklarım Reyes’m yok olmadan önce bana verdiği ka vurucu öpücükle hâlâ sıcakken Misery’ye doğru yürüdüm, bu sırada Cookie’yi aradım. “Henüz bir şey yok” diyen Cookie bana öğrendiklerini, da ha doğrusu öğrenemediklerini aktardı. “Sorun değil, araştırmaya devam et. Ben buradan sonra Warren’la görüşeceğim, ilginç bir şey bulursan beni ara.” “Tamam.” Telefonumu kapatırken amcamla birlikte çalışan me mur Taft’m devriye arabasıyla arkama yanaştığını gördüm. Bu çevreden iki çocuk karşıda durmuş kıkırdıyordu; başımın dertte olduğunu düşünüyor olmalılardı. Buralardaki çocuk lar, polisi nadiren sempatiyle karşılarlardı. Üniformalı adamların annenizi ya da babanızı gecenin bir yarısı aile içi şiddet nede niyle alıp götürdüğünü unutmak kolay değildi. Taft şapkasını düzeltip bana doğru gelirken arabadan in dim ve bir olay olup olmadığını görmek için etrafıma bakın dım. Adamın üzerinde kolalı, siyah bir üniforma vardı, saçla rı da asker tıraşıydı, ama görmem gereken o değildi. “Hey, Taft” diyerek hal hatır sorma kısmını geçtikten sonra, onun hemen arkasında duran dokuz yaşındaki ö lü kıza, namı diğer iblis Çocuk’a baktım. “Hey, balkabağım.” Kız şeytani değilmiş gibi, yumuşak ve tatlı bir sesle, “Hey, Charley” dedi. Şeytanın kendisi gibi, iblis Çocuk’un da birçok adı var dı. Bunlardan biri iblis Çocuk, bir diğeri Şeytan’m Dölü, Lucifer’m Aşk Çocuğu, Çilekli Tart ya da kısaca ÇT -bu benim en sevdiğim addı. O, Taft’m kız kardeşiydi ve çocukken ölmüştü. Taft onu boğulmaktan kurtarmaya çalışmış, çabasının karşılığında zatürree olup bir hafta hastanede yatmış tı. Kardeşi de yanından hiç ayrılmamıştı. Beni bulana kadar.