“Ah, bir de zalimsin” dedim havadan sudan konuşur gibi.
Reyes uzun parmaklarını boynuma doladı ve çenemi baş parmağıyla kaldırdı; elleri ateş gibiydi. “Cehennemde gene raldim. Sence zalim olmama ihtimalim var mı?”
“Bence beni ne kadar kötü olduğuna inandırmaya çalışıyorsun.”
Reyes gülümsedi. “Yeraltı dünyasında asırlarca kaldım. Ben
neysem, oyum. Senin yerinde olsam o p embe gözlüklerimi
çıkarır, neyi kurtarmaya çalıştığımı düşünürdüm. Bede nimin
ölmesine izin ver.”
Büyük bir sabırsızlıkla, “Onu neden kendin öldürmüyor sun?”
diye sordum. “İşi bitirmiyorsun? Neden onların sana işkence
etmesine izin veriyorsun?”
Reyes elini indirip, “Bunu yapamam” deyince donup kaldım.
Reyes’m çenesi gerginlikten kasıldı. “Bedenimi gece gündüz
gözetliyorlar. Ona yaklaşmama izin vermiyorlar.” “iblisler mi?
Kaç iblis var?”
“Senin baş edemeyeceğin kadar çok.”
“Yani, iki tane mi?” diye sordum. Tek bir iblisle bile baş
ettiğimi hayal edemiyordum.
“Beni götürmeyi başarırlarsa, neyle baş edebileceğini öğ &V