Test Drive | Page 92

kuytu köşelerini tarayan bir arama motoru gibi pır pır etti. Durup tekrar bana baktı. “Hayır. Henüz vakti gelmedi.” içim rahatladı, sonra kendimi bir sonraki isme hazırla dım. Roket’e Mimi hakkında başka bir şey sormanın yararı olmadığını biliyordum, ama onun daha fazlasını bildiğinden kuşkulanıyordum. Şimdi sıra Reyes’taydı. Önlem olarak elimi koluna koyduktan sonra, “Roket, Rey’aziel hakkında ne biliyorsun?” diye sordum. Roket dudaklarını sımsıkı kapattı, bir iki saniye hareket siz kaldı, sonra bana doğru eğildi ve alçak sesle, “Burada olmamalı, Bayan Charlotte” dedi. Roket daha önce ona Reyes Farrow’u sorduğumda yine böyle demişti. Belli ki ikisinin aynı kişi olduğunun farkın daydı. Kolunu ona güven vermek istercesine sıkıp, “Neden?” diye fısıldadım. Roket’in yüzü değişti. “Bayan Charlotte, size söyledim.” Suratını asıp dudaklarım büzerek beni azarladı. “O hiçbir zaman Reyes adında bir doğmamalıydı.” çocuk olmamalıydı. O Rey’aziel. Hiç Bunu da daha önce duymuştum. “Roket, onun insan bede ni hayatta mı?” Roket cevap vermeden önce altdudağını düşünceli düşün celi ısırdı. “Reyes adlı oğlan hâlâ burada, ama kuralları çiğnedi, Bayan Charlotte. Kuralları çiğnemek yok” dedi ve par mağını uyarırcasma salladı. Daha rahat nefes alabiliyordum artık. Reyes’m bedeninin, ben onu bulamadan ölmesinden çok korkuyordum. Onu kay betme düşüncesi yüzünden aklımı kaçırabilirdim. “Marslılar sırf suyumuzu içmek istedikleri için insan ola mazlar” diye söze devam etti Roket. “Yani Rey’aziel suyumuzu mu istedi?” Roket’in söyledik lerini anlamak için çok uğraşıyordum, ama bu kolay değildi.