Test Drive | Page 83

Habersham, levhayı hep görmezden geliyordu. Garrett uzanıp kapıyı itti. Ben de kapıyı içeriden ittim. ‘'Dostum, ne yapıyorsun?” “Ölü olmadığımdan emin olmaya çalışıyorum.” “Kendini bir ölü gibi mi hissediyorsun?” “Hayır, ama kapında yalnızca ölülerin gördüğü bir levha olabileceğini düşündüm.” “Tanrı aşkına, nasıl sadece ölülerin görebileceği bir lev ham olabilir ki?” “Hey, bu senin dünyan” dedi Garrett omuz silkerek. Sözünü ettiği dünyayla tekrar yüzleşmek üzere banyodan çıktım. En azından bu dünyanın ufak bir köşesiyle. “Bak, Reyes benim sorunum, tamam mı?” dedim, anahtarlarımı tekrar aldım ve kapıya yöneldim. “Şu anda o, kaçak bir mahkûm. Ve benim de sorunum. Se ni tehdit mi etti?” Garrett’ı Reyes’m izini sürmekten vazgeçirmem ve bunu hemen yapmam gerekiyordu. Bildiğim kadarıyla Rey e s hi ç masum birini incitmemişti -en azından kalıcı olarakama bu, Swopes’un omurgasını riske atmaya değmezdi. “Bir vaka üzerinde çalışıyorum ve yardımına ihtiyacım var.” “Eh, ama benim seni takip etmem gerek.” “Anlaşmamız hâlâ geçerli.” Dairemin kapısını tekrar kilit ledim, sonra merdivenlerden inmeye başladım. Koridorun ilerisinde bir kapının gıcırdadığını duyunca, “Hey, Bayan Ai len” diye seslendim. “Yine ölü biri mi?” diye sordu Garrett. Duraksadım ve derin derin nefes alarak, “Maalesef, hayır” dedim. ikimiz kapıdan çıkarken Garrett, “Ee, anlaşmamız diyordun?” dedi. “Dediğim gibi, hâlâ geçerli. Sen Cookie’nin arabasında oturan ölü adamı araştır, ben de Reyes’ın nerede olduğunu