Test Drive | Page 78

Bu soru nefesimi kesti. Bu Reyes’m ciddiye ala « ağımı bildiği, açık bir tehditti. Daha önce benim için birden çok omur ga kesmişken, kendisi için bunu neden yapmayacaktı ki? Hafifçe geri çekildim, o da üzerime gelmeye devam etti: aramız daki boşluğu on beş santimde n fazla açmamaya kararlı gibiy di. Pes etmeyecekti. Gözümü nasıl korkutacağım, deneyimli bir cerrah gibi kesik atmayı biliyordu. “Bunu demek istiyor olamazsın” dedim ve geri çekilmenin işe yaramadığına karar vererek durdum. “Beni bulmaya çalışmayı akimdan bile geçirirse, bu dünyadaki son yılları... sefillik içinde geçer.” Reyes’m tehdidi öyle düşmanca, öyle kesindi ki, ka nım dondu. Birine böyle duygusuzca zarar verebileceğini bilmi yordum. Omuzlarımı dikleştirip ona baktım, çenemi azimle kaldırdım. “Tamam. Seni aramayacak” dedim; Reyes’m gözleri de zaferle parladı. “Ama ben durmayacağım.” Yüzündeki kendini beğenmiş ifade birden kayboldu, Reyes bana yine kaşlarını çattı. Cesaretle bir adım attım ve resmen Reyes’m kollarının araşma girmiş oldum. Reyes buna izin vererek bir an için kendini rahat bıraktı. Ağzıma diktiği gözlerine bakarak, “Benim omurgamı da mı keseceksin, Rey’aziel?” dedim. Şoka girme sırası ondaydı. Reyes kaskatı kesildi. Yüz ifa desi değişmese de yaşadığı endişeyi hissettim. O nasıl be nim duygularımı okuyabiliyorsa, ben de onunkileri okuyabi liyordum ve şu an duygularımız, ayağımızın altındaki toprağı sarsabilirdi. Garrett bir şey söyledi, ama ben Reyes’m kahverengi göz lerindeki endişede boğuluyordum. Sanki onu sırtından bıçaklamıştım. Ama o da az önce bana aynı şeyi yapmamış mıydı? Hem ben yanımda nadiren bıçak taşırdım. Reyes yumuşak bir sesle, soru sorma ktan ziyade tehdit