Test Drive | Page 74

Garrett pes etmiş gibi iç çekerek, “Farrow’un yoğun bakım ünitesinden kaybolduğu günden beri” diye itiraf etti. Öfkeyle derin bir nefes aldım. “O bir hafta önceydi. Bir haftadır beni takip ediyorsun, ha? Bob Amcamın bana bunu yaptığına inanamıyorum.” Garrett anlayış dolu bir sesle, “Charley” diye söze başladı. Anlayışına ihtiyacım yoktu. “Kes. Ubie bu yıl benden Noel kartı beklemesin.” Garrett aşırı tepki veriyormuşum gibi ellerini açtığında, “Sen de adı nı listeden silebilirsin” dedim. “Ben ne yaptım ki?” diye sordu ve ben otoparkı geçerken arkamdan geldi. “İnsanları sapık gibi takip etmek hoş bir şey değildir, Swopes.” “Karşılığında para alırsan buna sapıklık denmez.” Durup ona pis pis baktım. “Eh, en azından polis departmanından para aldığında. Hem Bob Amcan sana hiçbir şey yapmadı. Farrow’un seninle bağlantıya geçebileceğini düşündü ve nedense, hüküm giymiş bir katilin yeğeniyle takılmasını istemedi.” Sürekli hüküm giymiş katil kartını oynuyorlardı. “Seninle bir anlaşma yapalım.” Garrett kuşkulu bir sesle, “Tamam” dedi. “Reyes’ı bulmaya benim de sizin kadar, daha doğrusu Bob Amca kadar ihtiyacım var. Sen bana yardım edersen ben de sana ederim.” Hâlâ kuşkulu olan Garrett, “Neden?” diye sordu. Duyan da anlaşmada üzerime düşeni hiç yerine getirmediğimi sa nırdı. Neredeyse her zaman, her seferinde, her durumda, her anlaşmada üzerime düşeni yerine getirmeye çalışırdım. Şimdi de ben, evet-onun-hüküm-giymiş-bir-katil-vesaltkötülükten-doğmuş-bir-varl ık-olduğunu-biliyorumamaaslında-içten-içe-çok-iyi-bir-insan kartını oynayacaktım.