Test Drive | Page 65

hem yoktu. Bana zamanımın gelmediğini, geri dönmem ge rektiğini söylediğinde, onu terk etmeyi hiç istemedim.” “Eh, seni gönderdiği için ona minnettarım. Cennetin altını üstüne getirirdin.” Pari gülümsedi. “Herhalde haklısmdır. Ama sana en tu haf kısmı hiç anlatmadım.” “Çoğu insan ölüme bu kadar yaklaşmayı tuhaf karşılar.” “Doğru” dedi Pari sırıtarak. “Demek daha da tuhaflaşıyor.” “Çok daha fazla.” Pari sustu, der in bir nefes aldı, sonra gözlerini bana dikti. “Dünyaya dönerken, bir şeyler duydum.” Bu yeniydi. “Nasıl şeyler?” “Sesler. Bir konuşma duydum.” “Gizlice dinledin, ha?” diye sordum. Böyle bir şeyin olması beni hayrete düşürmüştü. “Yüce varlıkların konuşmalarını?” “Sanırım öyle diyebiliriz, ama bunu isteyerek yapmadım. Bir anda, bir konuşmayı duydum; sanki kafamda belirivermişti. Ama bunu duymamam gerektiğini biliyordum. Bu bilginin tehlikeli olduğunun farkındaydım. Dünya’nın sonunu getirebilecek kadar güçlü bir varlığın adını öğrendim.” Güçlükle yutkunarak, “Dünya’nm sonunu mu?” dedim. “Kulağa nasıl geldiğini biliyorum, inan bana. Ama onlar cehennemden kaçan ve Dünya’da doğan bir varlıktan söz ediyorlardı.” Kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. “Onun istediği takdirde Dünya’yı yok edebileceğini, kıya meti koparabileceğini söylediler.” Cehennemden kaçan tek bir varlık tanıyordum. Dünya’da doğan tek bir varlık. Onun güçlü olduğunu biliyordum bilme sine, ama kahrolası kıyameti koparacak kadar güçlü olduğu aklıma bile gelmemişti. Gerçi, ne o kadar güçlü olabilirdi ki? Din derslerini daha dikkatli dinlemeliydim. “Ruh çağırdığımız gece, yeniyetme aklımla, o varlığı çağır maya karar verdim.”