Test Drive | Page 58

“Kuşkularım vardı.” “Ama onları yine de ofisine götürdün. Tek başına.” “Kuşkularım her zaman doğru çıkmaz.” Cookie bunu bir an düşündü, sonra sakinleşti. “Doğru. Hatırlasana, bir keresinde postacıya çelme takmıştın ve...” Onu susturmak için elimi kaldırdım. Bazı şeylerin söylen memesi daha iyiydi. “Şirketi araştırma işini iptal et” dedim yüksek sesle düşünerek. “Sanal çiftliğim üzerine bahse gire rim ki, oradan bir yere varamayız. Mimi ve Janelle York arasındaki ilişkiyi bulmaya çalış.” “Aynı liseye g itmeleri dışında mı?” diye sordu Cookie. “Hayır. Oradan başlayalım. Geçmişlerini araştırıp dikkat çekici bir şey olup olmadığına bakalım.” O anda Bob Amcam ofise girdi. Şey, ofise daldı. Her zamanki gibi gergindi. Muhtemelen malum konuşmayı yapma vaktimiz gelmişti. Amcamın felç geçirmeden önce bir kız ar kadaşa ihtiyacı vardı. Ya da bir şişme kadına. “Huysuzluk edeceksen” dedim kapıyı işaret ederek, “gir diğin yerden çıkabilirsin, beyefendi.” Parmağımla daireler çizerek ona dönmesini, keçi gibi sekerek çıkıp gitmesini işa ret ettim. Amcam aniden durarak beni kafa karışıklığı ve öfke karışımı bir ifadeyle süzdü. “Huysuz değilim.” Alınmış gibiydi. Bu komikti. “Yalnızca bu sefer neye bulaştığını öğrenmek is tiyorum.” Alınma sırası bendeydi. “Ne?” diye sordum. “Ben asla...” “Dalga geçecek vaktim yok” dedi amcam parmağını sallayarak. Bana haddimi bildiriyordu. “Warren Jacobs’ı nereden tanıyorsun?” Ne oluyordu, be? Suçla mücadele dünyasında haberler ça buk yayılıyordu. “Onunla daha bu sabah tanıştım. Neden?” “Çünkü seni istiyor. Karısının kayboluşunun üzerine, bir de peşine düştüğü ve öldürmekle tehdit ettiği araba satıcısı