Test Drive | Page 57

ce durdum. “Daha fazla yardımcı olamadığım için üzgünüm. Demek gidiyorsunuz.” Ben yine susunca, Foster boğazını rahatsız olmuş gibi te mizledi. “Pekâlâ. Başka bir şeye ihtiyacımız olursa sizi ararız.” Onlar arkamda beklerken kapının kolunu ağır ağır çevir dim, hafifçe oynattım, sonra kapıyı açtım. Cookie bilgisaya rın başında bir şeyler yazıyordu. Onu tanıdığım kadarıyla, konuşmamızı hoparlörle dinlediğinden emindim. Foster dışarı çıkarlarken hayali bir şapkayı eğerek, “Ba yan Davidson” dedi. Ajanlar gittikten sonra, Cookie yüzünde kızgın bir ifadey le bana döndü. “Kapı kolunu oynatmak mı? Amma ince bir davranış.” “Ah, evet, zarafet abidesi. Ben içerideyken başka şeyler de devirdin mi?” Olanları hatırlayan Cookie yerinde büzüld ü. “Sence bir şeyden kuşkulanmışlar mıdır?” Aklıma o kadar çok ihtimal geldi ki: Sence? Geri zekâlının önde gideni değillerse, kuşkulanmışlar dır. Bunları söylemek yerine, “Evet” dedim, ses tonumdaki değişiklik yukarıdakilerin hepsini ima ediyordu. “Ama onlarla birlikte çalışmamız daha iyi olmaz mı?” di ye sordu Cookie. “Bu noktada, olmaz.” “Neden?” “Çünkü onlar FBI ajanı değiller.” Cookie yumuşak bir sesle nefes aldı. “Nasıl anladın?” “Cidden mi?” diye sordum. Açıklamak istediğim son şey, birinin yalan söylediğini nasıl anladığımdı. Bunu bininci kez anlatmak istemiyordum. “Doğru ya” dedi Cookie başını sallayarak, “kusura bak ma.” Sonra içini çekti. “Onların gerçek FBI ajanı olmadıkla rını biliyor muydun?”