Test Drive | Page 56

“Emin misiniz?” diye sordu Foster. Genç ve küstah birine benziyordu. Genç ve küstah insanlardan pek hoşlanmazdım, ama ilk izlenimimi göz ardı etmeye çalıştım. “Mimi Jacobs neredeyse bir haftadır kayıp ve kaybolduğunda çalışma masasının üzerinde yalnızca adınız ve numaranız yazan bir not defteri varmış.” Mimi adımı ve numaramı Cookie’yle konuştuğunda yaz mış olmalıydı. Adamlara döndüm, onlara masum masum ba karak kahvemi karıştırdım. “Mimi Jacobs bir haftadır kayıpsa, neden benimle şimdi görüşüyorsunuz?” Diğerinden yaşlı olan ajan, Powers, soruya soruyla karşılık verdiğim için rahatsız oldu. Belli ki sorularına cevap al maya alışkındı. Şapşal tavşan. “Sizin özel dedektif olduğunuzu fark edene kadar, notun üzerinde durmadık. Bayan Jacobs’m sizi tutmuş olabileceğini düşündük.” “Ne için?” diye ağızlarım aradım. Adam koltuğunda kıpırdandı. “Biz de onu öğrenmeye geldik.” “Yani, başı dertte değil miydi? Çalıştığı şirketle, falan?” Adamlar birbirlerine baktılar. Başka koşullar altında, “Buldum” diye bağırırdım. Hiç olmazsa içimden. Ama onlar da kusursuz bir günah keçisi izlenimi yarattığımı hissediyor dum. Adamlar başka şeyler biliyorlardı ve bana söylemeye niyetleri yoktu. “Bunu da düşündük, Bayan Davidson, ama bu bilgi aramızda kalırsa seviniriz.” Demek sorun şirket değildi, ihtimallerden biri elenince, yalnızca yirmi yedi bin ihtimal kalmıştı. Adamlar belli ki tatmin olmuşlardı; ikisi de ayağa kalktı. Foster bana bir kartvizit uzattı. “Bayan Jacobs sizinle temasa geçtiği takdirde bizi arayın.” Sesinde hafif bir uyarı iması vardı. Neredeyse kıkırdayacaktım. Onlarla birlikte yürürken, “Kesinlikle” dedim. Cookie’nin ofisiyle benimkini birbirinden ayıran kapıyı açmadan ön