layan şey. Ama Dünya’da doğmak verdiğim en akıllıca karar
olmayabilir. Bedenim beni fazlasıyla savunmasız bıraktı; yok
olmalı. Anahtarın fiziksel kanıtının saklanması gerek.”
Reyes insan olarak doğduğunda cehennemin anahtarı olan
harita bedeninde de belirmişti. Biyolojik annesiyle babasının bu
konuda ne düşündüğünü merak ediyordum. Doktorların ne
düşündüğünü. Yeni doğan bir bebeğin vücudunda dövme ler
olması. Bunun nasıl olduğundan emin değildim, ama anladığım
kadarıyla dövme Şeytan’m cehennemden kaçma yoluydu. Şeytan
ise bir kapı doğana dek kaçmak, kendisini savunmasız kılmak
istemiyordu. Oğlunu bu düzleme, bir kapıyı beklemesi için
göndermişti. Reyes, ben doğar doğmaz Şeytan’ı ve ordularını
buraya çağırmalıydı. Ama onun yerine, Reyes da Dünya’da
doğmuştu. Benimle olmak için. Benimle büyümek için. Ama
hayalleri
meyve
veremeden
biyolojik
annesiyle
babasından
kaçırılmıştı.
“O iblisler kapıdan geçebilirlerse” diye devam etti, “anahtarı
alırlar, böylece babam da kaçabilir. Yapacağı şey de tam olarak
bu olacak.” Koltukta arkasına yaslanıp ellerini başının arkasında
birleştirdi, “insanlar neredeyse zamanın başlangıcından beri,
dünyanın sonuyla ilgili kehanette bulunurlar ya?”
“Evet”
dedim;
içgüdülerim,
duyacaklarımın
hoşuma
git -
meyeceğini söylüyordu.
“Babanı anahtarı alırsa, onları nasıl bir cehennemin bek lediğini tahmin bile edemezler.” Ellerini indirip öne uzandı. “Ve
yapacağı ilk şey, senin peşine düşmek olur.”
“Umurumda değil.”
Reyes bana şüpheyle baktı. “Tabii ki umurunda.”
“Hayır, değil, insan bedeninin ölmesine izin veremezsin. Ne
olacağını bilmiyoruz. Seni her koşulda yakalayabilirler.”
“Onların artık bir tehdit olmadığını, senin hepsini yenebileceğini
varsayalım.”