Test Drive | Page 46

“Aklımı okumayı bırak” dedim ters ters. “Aklını okuyamıyorum. Ben de senin gibiyim; duyguları okurum. Üzgünsün.” “Bir iblis bu düzleme gelmeyi nasıl başardı ki 9” derken Reyes’tan uzaklaştım. Ayağa kalkıp volta atmaya başladım. Reyes tekrar oturdu, ayaklarını yine masaya dayadı. Ayağındaki çizmeleri ilk kez fark ettim. Bu çizmeler yarı kovboy yarı motosikletçi modeliydi ve siyahtı. Hoşuma gittiler, “iblisle rin kapıdan geçmesinin neredeyse imkânsız olduğunu sanıyordum.” “Evet, neredeyse imkânsız. Arada bir, bir iblis boşluktan geçmeye cesaret eder ve labirentte bir yol arar. Bu tehlike li bir maceradır; genelde sağ çıkamazlar. Çoğu sonsuzlukta kaybolur.” Fareyi dürtünce bilgisayarım uyandı. Yani duvar kâğıdım ekrana geldi. Yani Reyes’m fotoğrafı. Bende olan tek fotoğrafı, vesikalığı. Reyes kaşlarını çattı. Bar taburesinin altına sürünüp saklanma dürtüme karşı koydum. Zaten Reyes beni muhtemelen oradan da görebilirdi. “Ne diyordun?” “Ha.” Tekrar bana odaklandı. “Biri bir mucize eseri kapıdan geçse bile, buraya varmış sayılmaz. Yeni doğan bir bebeğin ruhuna tutunması gerekir. Bu düzleme gelebilmelerinin tek yolu budur. ikimizin üzerinde olduğu düzlem” diye hatırlattı. “Ama sen cehennemden kaçarken bunu yapmadın. Hiçbir ruha tutunmadın.” “Ben farklıydım. Kaçtıktan sonra düzlemler arasında, bir kapıdan içeri girer gibi kolayca gidip gelebildim.” “Bu nasıl mümkün olabilir?” “Mümkün işte” dedi Reyes kaçamak bir tavırla. “Ben farklı yaratıldım. Bir sebep için yaratıldım. Düşmüş melekler cennetten atıldıklarında, ışıktan kovuldular, yani bana ihtiyaç duydular. Ben bir araçtım. Birinin amacına ulaşmasını sağ