Test Drive | Page 43

ye mi çalışıyorlar?” Anlattıkları, en korkunç kâbusuma ben ziyordu. Reyes bir yerlerde yaralı, çaresizce .yatıyordu ve de linin teki onu öldürmeye çalışıyordu. Suçlunun iblis olabile ceği hiç aklıma gelmemişti, ama elimde yeni malzeme olduğuna göre sürekli tekrarlanan kâbusum kesinlikle yazılımı nı güncelleyecek, şeytani bir varlığı yansıtmaya başlayacaktı. Şahane. Reyes derin bir nefes alarak geri çekildi, çalışma masamın başındaki koltuğa çökerek ayaklarını masaya dayadı, bir ayak bileğini diğerinin üzerine attı. “Bunu gerçekten şimdi yapmamız mı gerek? Zamanım olmayabilir.” Az kalsın kalbim duracaktı. Ne kadar zamanının olduğunu merak ettim. Ne kadar zamanımızın olduğunu. Masa ile sandalyem yoktu, ama Önünde iki bar taburesi olan bir tezgâhım vardı. Taburelerden birine oturup Reyes’a döndüm. “Nerede olduğunu bana ııeden söylemiyorsun?" “Bunun birçok sebebi var.” Bakışı üzerimde ateşten bir örtü gibi dolaştı. Tek bir bakışla en derin arzularımı ateşleyebiliyordu. O anda, oracıkta, artık mum ışığında aşk romanı okumayacağıma karar verdim. “Bana o sebeplerin ne olduğunu söyleyebilir misin, yoksa tahmin mi edeyim?” “Bütün gün kalamayacağıma göre, sana söyleyeyim.” “Hiç olmazsa ilerleme kaydediyoruz.” “Sebeplerden biri, bunun bir tuzak olması, Hollanda lI . Yalnızca senin için kurulmuş bir tuzak. Sence beni henüz neden öldürmediler? Beni aramanı, beni bulmanı istiyorlar. Unutma, sen onları görmezsen onlar da seni göremez.” Bunu daha önce söylemişti, ama bu anlaşılması zor bir gerçekti. Ve rahatsız edici. “Ya onları görürsem?” diye sordum. Reyes gözlerini yine üzerimde gezdirdi. “Gözden kaçırılması zor birisin, diyelim.”