Test Drive | Page 26

Kaba. Sonra adamın lisede Neil Gossett’la arkadaş olduğunu hatırladım. Neil’la kısa süre önce tekrar görüşmüştüm; bu bilgiyi Vaughn’un içinde durduğu buz kalıbını kırmak için kullanmaya karar verdim. “Ah, bu arada, geçen gün Neil’ı gördüm. Santa Fe’deki hapishanenin müdür yardımcısı.” Adam sesinde katıksız bir aşağılamayla, “Neil’ın nerede olduğunu biliyorum” dedi. “Hepinizin nerede olduğunuzu bi liyorum.” Bana doğru eğildi. “Bundan hiç şüphen olmasın.” Adam dönüp devriye arabasına doğru yürürken, tam bir dakika boyunca geçirdiğim şokla kalakaldım. Cookie de adamın arabasına binip gaza basışını ağzı açık izledi. “Bagaja bakmadı bile” dedi. “Bana mı öyle geliyor” dedim adamın uzaklaşan fren lam balarına bakarak, “yoksa adam sapıkça bir şey mi söyledi?” “Ona ne yaptın ki?” “Ben mi?” Cookie’nin sözlerinin canımı ne kadar yaktığını göstermek için elimi göğsüme koydum. “Neden her şeyin be nim suçum olduğunu düşünüyorsun?” “Çünkü hep öyle oluyor.” “Sana söyleyeyim, o adam lisede beni öldürmeye çalıştı. Arazi aracıyla.” Cookie inanamıyormuşçasma bana baktı. “Hiç başka bir ülkeye taşınmayı düşündün mü?” “Tuhaf ama evet.” “Bagaj! Ceset!” Arabaya gidip bagajın kilidini açtı. Üzerine atıldım ve ölü adam beni görmeden bagajı kapat tım. Cookie geri geri giderek arabadan uzaklaştı ve “Biliyordum” dedi. “Bagajda ceset var.” Işaretparmağımı tekrar tekrar dudaklarıma götürerek onu susturmaya çalıştım ve sarhoş bekârların barda yaptığı gibi yüksek sesle fısıldadım. “Bagajdaki ceset değil. Ölü bir