öne kaydım ve “Janelle York geçen hafta bir ara ba kazasında
öldü” dedim.
ikisinin de yüzünde beliren şok ifadesi, bundan haberle rinin
olmadığını gösteriyordu. “Aman Tanrım” dedi Wanda.
“Peki, Tommy Zapata’yı tanıyor muydunuz?” Ufak yerler de
herkes birbirini tanırdı. Onların ölen araba satıcısını tanıdıklarından emindim.
“Tabii.” Harold başıyla onayladı. “Babası yıllarca belediye de
çalıştı. Peyzaj düzenlemesi falan yaptı. Çoğunlukla mezar lıkta.”
Bu kulağa hoş gelmeyecekti, ama bilmeleri gerekiyordu.
Neler olduğunu öğrenmeliydim. “Tommy Zapata dün sabah ölü
bulundu. Öldürülmüş.”
Şokları inanmazlığa dönüştü, sanki taş kesilmişlerdi.
“O Mimi’den bir yaş büyüktü” dedi Harold. “Aynı okula giderlerdi.”
“Ne olduğunu anlamıyorum?” dedi Wanda umutsuz bir sesle.
“Anthony Richardson da geçen hafta öldü. Tony Richardson’m
oğlu, intihar etmiş.”
Ben, “O da Mimi’yle aynı okula mı gidiyordu?” diye sorar ken
Cookie adı deftere not aldı.
“Aynı smıftalardı” dedi Harold.
Biri büyük temizlik yapıyor, yarım kalmış işleri bitiriyor du ve
Mimi belli ki radar K