Test Drive | Page 138

taların bedelinin ödenmesi gerektiğini söyledi. Göze göz.” Ka dın başını kaldırıp bana baktığında yüzünd e öyle bir çaresizlik vardı ki, kalbim acıdı. “Onun başının derde girmesini is temiyorum. Ne yaptıysa ya da ne yaptığını sanıyorsa, bu bir hataydı.” “O yüzden ortadan kendi isteğiyle kaybolduğunu ümit ediyoruz” diye ekledi Harold. “Bunu kendisinin planladığını ve şimdi güvende olduğunu.” “Ama çok iyi bir sebebi olmasa, Warren’i ve çocukları asla terk etmezdi, Bayan Davidson. Bunu yaptıysa, başka seçeneğinin olmadığını hissettiğindendir.” Harold karısıyla kuşkulanmadıklarına aynı anda başını salladı. Warren’dan sevinmiştim. Adama kayıtsız şartsız güveniyor görünüyorlardı. Ama neler olduğunu bilmeleri ge rektiğini hissettim. “Bunu üzülerek söylüyorum, ama Warren gözaltına alındı.” Wanda dudaklarını üzüntüyle büzerken Harold, “Biliyoruz, ama onun bununla hiçbir ilgisi olmadığından eminiz” de di. “Mimi onu bu işten uzak tutmaya çalışıyordu.” “Cookie’yle ikimiz bahsettiği hatanın lisedeki bir olayla ilgisinin olabileceğini düşünüyoruz.” “Lisede mi?” diye sordu Harold şaşkınlıkla. “Mimi’nin düşmanı var mıydı?” “Mimi’nin mi?” Wanda yavaşça iç geçirdi. “Mimi herkesle iyi anlaşırdı. O iyi bir kızdı. Sıcak kalpli, hoşgörülüydü.” “Fazla hoşgörülüydü” dedi Harold. Söze devam etmeden önce karısına baktı. “En iyi arkadaşını hiç sevemedik. Adı neydi?” Yüzü hafifçe sert leşen Wanda, “Janelle” dedi. “Janelle York mu?” diye sordum. “En iyi arkadaşı o muy du?” “Evet, bir iki yıllığına. O kız delinin tekiydi. Fazla asiydi.” Cookie’yi uyarmak için kadına bir bakış attıktan sonra