Karıkoca bakıştılar. Gözlerindeki şüpheyi görebiliyordum.
Bana güvenip güvenemeyeceklerini düşünüyorlardı.
“izin verin, yardım edeyim” dedim.
Harold başının tereddütlü bir hareketiyle buna razı oldu.
“Tamam. Mimi birkaç hafta önce tuhaf davranmaya baş ladı, ama
size neden rahatsız olduğunu söylemedi.”
Wanda kucağındaki çantasına sıkı sıkı yapışarak, “Doğru”
dedi. “Bizi ziyarete geldiğinde bana açılması için ısrar ettim -her
ayın ilk gününde çocuklarla birlikte yatıya gelirama... o...” Sesi
çatlayan kadın gözlerini bir mendille kurulamak için durdu, sonra
tekrar bana baktı. Kocası tek elini kadının iki elinin üzerine
koydu.
“Ama size bir şey söylemiş. Belki başta kulağa tuhaf gelmiştir, ama Mimi kaybolduğunda parçaları birleştirdiniz.” Wanda
şaşkınlıkla iç çekti. “Evet, söyledi ve ben anlama dım...” Sesi yine
alçalarak kesildi.
“Kızınızın size ne söylediğini öğrenebilir miyim?”
Kadın isteksizce yere baktı. Onun bana güvenmeyi çok is tediğini hissedebiliyordum, ama Mimi ona ne söylediyse, ka dının
her şeyden şüphelenmesine sebep olmuştu. Herkesten.
Cookie öne eğilip endişeyle, “Wanda” dedi, “bu gezegende
hayatımı emanet edebileceğim biri varsa, o da karşınız da oturan
kadındır. Kızınızı sağ salim size kavuşturmak için mümkün olan
her insani şeyi -hatta bazı insanlık dışı şeyle ri— yapacaktır.”
Bu Cookie’nin hakkımda söylediği en tatlı şey olmalıydı.
Sonradan insanlık dışı yorumu hakkında konuşmamız gere kecekti, ama iyi niyetliydi. Kesinlikle zammı hak ediyordu.
Harold tatlı dille, “Devam et, canım” dedi.
Wanda soluksuz kalınca söze devam etmeden önce sesli bir
biçimde yutkundu. “Mimi bana uzun zaman önce korkunç bir hata
yaptığını söyledi. Onunla münakaşa ettim, bu nun bir öneminin
olmadığını söyledim, ama Mimi bütün ha