Test Drive | Page 136

Eğer öyleyse, insanlığın başı büyük dertte demekti. Kadın da tir tir titreyen ince kemikli eliyle aynısını yaptı. Pahalı parfümü burnuma gelen adam, “Bayan Davidson” dedi, “biz Mimi’n in annesiyle babasıyız.” “Ah” dedim şaşkınlıkla. “Lütfen içeri gelin.” Cookie’ye de bize katılmasını işaret ettikten sonra adamla kadını ofisime götürdüm. Her zamanki gibi becerikli olan Cookie, not almak için yanma bir defter aldı. Adam, “Siz Cookie olmalısınız” dedi ve Cookie’nin elini tuttu. “Evet, benim, Bay Marshal.” Sonra kadının elini tuttu. “Bayan Marshal. Her şey için çok üzgünüm.” “Lütfen, bana Wanda de. Bu Harold. Mimi bize senden çok bahsetti.” Cookie takdir ile dehşet arası bir ifadeyle gülümse dikten sonra ikisine oturmalarını işaret etti, işin içyüzünü öğrenmek için beklemem gerekecekti. Cookie için bir sandalye çektim, sonra masamın arkasına yerleştim. “Herhalde Mimi’nin nerede olduğunu bilmiyorsunuzdur?” diyerek çılgınca bir tahminde bulundu m. Harold benimle göz göze geldi; bakışları hüzünlüydü, ama bir şeyler &