Test Drive | Page 113

dında ne bulduğunu merak ediyordum. O da herkes gibi, ka dının fazla cilalı olan dış görünüşünden etkile nmişti. Kadını tanıyan ya da tanıdığını sananherkes, polis bir koca ile iki küçük çocuğu kabul ettiği için ona azize diyordu. Benim aklıma gelen kelimeyse azize değildi. Kadını ürperttiğimi düşünüyordum. Doğruyu söylemek gerekirse, o da beni ürpertiyordu. Ruju hep soluk tenine göre fazla kırmızı, farı fazla maviydi. Aurası fazla karanlıktı. Ablam Gemma da kadının peşinden geldi ve zorunlu, ama gergin bir tebessümle yanımdaki tek boş sandalyeye oturdu. Sarı saçlarını sıkıca toplamıştı, yüzünde de bakımlı ama profesyonel görünmesine yetecek kadar makyaj vardı. Ne de ol sa o bir psikiyatrdı. Hiçbir zaman ödül almaya değer olmayan ilişkimiz, lise den beri daha da kötüleşmişti. Bunun sebebini hiç bilmiyor dum. Gemma benden üç yaş büyüktü ve çocukken bunu ba na her fırsatta hatırlatırdı. Benim Denise’den başka annem olmamıştı maalesefama Gemma, annemiz şahsımı doğururken ölmeden önce, onunla üç şahane yıl geçirmişti. Sıklık la, ilişkimizdeki gerginliğin bundan kaynaklanıp kaynaklan madığını merak ederdim. Gemma’mn bilinçaltında, annemizin ölümü yüzünden beni suçlayıp suçlamadığını. Ama boşluk bir yıl sonra, babam kurt -kadmla evlendiğinde dolmuştu. Gemma kadını hemen sevmişti. Bense anne -kız bağının zirvesine henüz ulaşamamıştım. Bağları içeren işlerde üvey annemin yerine seksi binlerinin olmasını yeğliyordum. Ne tuhaftır ki, onların gelmesi beni neredeyse memnun etmişti. Babamın sorularıyla nereye varmaya çalıştığından emin değildim, hatta onun nereye varmaya çalıştığını bilip bilmediğinden de. Ama bilmediği çok şey vardı. Ve bilmesi gerekmeyen. Ve, elimden gelirse, hiçbir zaman bilmeyeceği. Mesela, ölüm meleği olduğum gerçeği. Ama babam kaybol muş gibi görünüyordu. Çaresiz gibi. Yirmi yıl polislik yaptık