gerekiyordu. Mahremiyet ihtiyacıma aldırmaması beni kır mıştı.
Ya bir porno film kiralamış olsaydım?
Diğer dedektif başını sallayıp uzaklaşırken dudak kenar ları
sırıtacakmış gibi kıvrıldı.
“Onu görebilir miyim?” diye sordum.
“Gözlem odasında, avukatını bekliyor.”
Bunu evet olarak kabul edip o yöne doğru yürümeye baş ladım,
sonra omzumun üzerinden, “Bu arada, adam masum” dedim.
Ben içeri girerken amcam “Bunu sırf bana kızgın olduğun için
mi söylüyorsun?” diye sordu.
Cevap vermeden kapının arkamdan kapanmasına izin verdim.
Warren benimle tokalaşmak için ayağa kalkarak “Bayan
Davidson” dedi. Kafedekinden daha kötü görünüyordu. Üzerinde
aynı kömür grisi takım elbise vardı, kravatı gevşetilmiş,
gömleğinin en üst düğmesi de çözülmüştü.
“Nasılsın?” diye sordum ve karşısına oturdum.
Üzüntüden elleri titriyordu, “Ben kimseyi öldürmedim” dedi.
Suçlular genelde sorgulanırken gergin olurdu, ama farklı
sebeplerden. Çoğu zaman iyi bir hikâye uydurmaya çalışırlardı.
En küçük ayrıntısına kadar tutarlı olan, mahke mede onları
destekleyebilecek bir hikâye. Warren’m bir değil, iki suç
işlediğinden kuşkulanılıyordu, ama adam masum olduğu için
gergindi.
Yine de sert bir sesle, “Bundan şüphem yok, Warren” dedim.
Adam bana her şeyi anlatmamıştı ve bunun sebebini bilmek
istiyordum. “Ama Tommy Zapata ölü bulunmadan bir hafta önce
onunla tartışmışsın.”
Warren başını ellerinin arasına aldı. Bob Amcanın bizi
izlediğini biliyordum. Onu görmeye gelece ğimi bildiği için
Warren’i gözlem odasında tutmuştu, ama itiraf falan duyma yı
bekliyorsa fena halde hayal kırıklığına uğrayacaktı.