Yedinci bölüm
içimdeki iblislerle savaşmayı bıraktım. Artık aynı taraftayız.
- Tişört
Ön tarafta kimliğimi gösterdikten sonra Warren Jacobs’ı
sorgulamaya getirdikleri polis merkezine girdim ve bir masa
denizinin arasından Ubie’yi gördüm. Neyse ki varlığımı yal nızca
iki üniformalı fark etti. Polisler genellikle sınırlarını iş gal
etmemden hoşlanmazdı. Bunun sebebi, kısmen Ubie’nin gizli
silahı olmam ve vakaları onlardan önce çözmem, kısmen de
ucube olduğumu düşünmeleriydi, ikisi de pek umurumda değildi
doğrusu.
Polisler, kurallar ile küstahlığın tuhaf bir birleşimiydi, ama iki
özelliğin de bu tehlikeli mesleği icra ederken hayat ta kalabilmek
için gerekli olduğunu uzun zaman önce öğrenmiştim. insanlar
resmen deliydi.
Ubie’nin ayakta başka bir dedektifle konuştuğunu gör düm.
Peşime adam taktığı için ona kızgın olduğumu hatırla dım. Bunu
hatırlamam iyi oldu, çünkü neredeyse gülümseyecektim.
Yanına gidip buz gibi bir sesle, “Ubie” dedim.
Soğukluğumdan etkilenmediği belli olan amcam kıs kıs güldü,
ben de kaşlarımı çatıp “Bıyığının düzeltilmeye ihtiya cı var”
dedim.
Amcamın yüzündeki gülümseme buharlaştı, utançla bı yığını
yokladı. Bu acımasız o lmuştu, ama amcamın “Peşime Adam
Takılmayacak” politikamda ciddi olduğumu anlaması