Test Drive | Page 105

“Bana hâlâ kızgın mı?” Ayağının dibindeki toprağı tekme ledi. Yaklaşan kıyamet haberi beni şoka uğratmamış olsa, ÇT de aynısını yaptığında, minicik pembe terliklerinin yerin üzerinden kayıp hiçbir şeyi oynatmamasına gülerdim. “Kızgın değilim” dedi. “Ağabeyimin çirkin kızları yemeğe çıkar mayı bırakmasını istiyorum, o kadar.” Ben bir şey söyleyemeden kız elini uzatıp parmaklarını benimkilere doladı. “Seni yemeğe çıkarmalı.” Bu düşüncenin beni dehşete sürüklediğini sö ylemek, hissettiklerimin yanında çok hafif kalırdı. Ağzıma yükselen saf rayı güçlükle yutarken yüzümü buruşturmamaya çalıştım. Toparlandığımda Taft’a, “Sana kızmamış” dedim. Sonra eğilip fısıldadım. “Lütfen, Tanrı aşkına eve götürüp annenle tanıştırabileceğin iyi bir kız bul. Hem de hemen.” Kafası karışan Taft kaşlarını çatarak, “Tamam” dedi. “Sürtüklerle çıkmayı da bırak.”