“Aynen öyle. Rapora göre kadın hastaymış. Direksiyon ba şında bayıldığı, arabayı I-25’teki bir hendeğe sürdüğü tahmin
ediliyor. Ama kaza olduğu kesinleşmiş.”
“O zaman Mimi neden onun öldürüldüğünü söylesin?”
“Bir şey onu korkutmuş” dedi Cookie.
“Belki onu korkutan şey öldürülen araba satıcısıyla bağ lantılıdır.”
“Ben de öyle tahmin ediyorum. Warren’la bir an önce o
malum konuşmayı yapmalısın. Birkaç gün sonra ölü bulunan bir
adamla neden kavga ettiğini öğrenmelisin.”
“Aklın yolu bir, bebeğim. Hemen işe koyuluyorum.”
“Cookie mi arıyor?”
ÇT yanımda belirmişti. Telefonu kapatıp ona baktım. “Ta
kendisi. Amma çabuk döndün. Roket’in k ardeşini buldun mu?”
“Tabii ki.”
Şahane. Kızın gerçekten var olup olmadığından emin de ğildim; Roket’in hayal gücünün bir ürünü olabilirdi. ÇT’nin bilgi
vermesini bekledim. Bayağı uzunca bir süre. “Ee?”
“Kız mavi.”
Mavi mi? Eh, kız zatürreeden ölmüştü. Oks ijensizlikten
mavileşmiş olabilirdi. “Tamam, onun dışında?”
Kız yine kollarını kavuşturdu. O kadar tatlı olmasa, sinir
bozucu olabilirdi. “Hoşuna gitmeyecek.”
“Reyes’ın bedeninin nerede olduğunu biliyor mu?”
“Hayır. Aramaya gitti. Ama Rey’aziel’in Dünya’da doğmamış
olması gerektiğini söyledi.”
“Bunu daha önce duydum.”
“Çok güçlü.”
“Evet, bunu da bir süre önce fark ettim.”
“Ve insan bedeni ölürse, cehennemin ateşlerinden ne ol mak
için doğduysa, o olacak.”
Tamam, bu yeniydi. Korku içinde, temkinli bir sesle , “Neymiş
o?” dedim.