Test Drive | Page 101

ÇT’nin, Tanrının beni geçen perşembe gecesi fazla margarita içip masa üzerinde müstehcen bir biçimde dans ettiğim için cezalandırma yolu olduğundan emindim; dişlerimi gıcır dattım. Taft binaya endişeyle bakarken ben Misery’ye yaslandım, çizmeli ayağımı arabanın marşpiyesine koydum. “Bak” diye rek Taft’m dikkatini çektim, olduğunu söylüyor.” “kardeşin, çıktığın kızın fahişe Adam şaşkınlıkla bana döndü. “O fahişe değil. Eh, tamam, fahişe, onunla bu yüzden çıkıyorum. Demek haberi var, ha?” Omuz silktim. “Dostum, kız arkadaşının fahişe olduğunu bilip bilmediği konusunda hiçbir fikrim yok.” “Hayır, Becky’yi diyorum. Biriyle çıktığımı biliyor, ha?” Ellerimi kaldırıp avuçlarımı açtım. “Becky’nin kim old uğunu bilsem...” Taft bana dehşetle baktı. “Kardeşim.” “Ha! Doğru!” diye durumu kurtarmaya çalıştım. İblis Çocuk’un bu kadar normal bir isminin olacağı kimin aklına gelirdi? Ben ona Serena, Destiny ya da Geceleri Gelip Kanımı zı Donduran Şeytani Şey gibi egzotik bir isim yakıştırıyordum. Taft’ın telsizi, benim tamamen tutarsız bulduğum sözlerle cızırdadı. Adam özel konuşmak için devriye arabasına gider ken cep telefonum çaldı. Arayan Cookie’ydi. “Charley’nin Is tırap Dünyası” dedim. “Janelle araba kazasında ölmüş.” “Tüh, ne yazık, çok üzüldüm. Birbirinize yakın mıydınız?” Cookie öfkeyle derin bir nefes aldıktan sonra, “Janelle, Charley” dedi. “Janelle York. Mimi’nin geçenlerde ölen lise arkadaşı?” “Ah, evet” diyerek yine durumu kurtarmaya çalıştım. Sa nırım son zamanlarda bunu sık sık yapıyordum. “Dur bir dakika, araba kazası mı? Mimi Warren’a, Janelle’in öldürüldüğünü söylemişti.”