Test Drive | Page 100

sa bunun kanıtını görmek, kahramanlığımın tadını çıkarmak isterdim. “Kesinlikle konuşacağım.” Adama hayal kırıklığı dolu bir bakış attığımda Taft da bana kızgınlıkla baktı. Sonra kıza ona neden ihtiyacım olduğunu açıkladım. “Ben ağa beyinle konuşurken, sen o binaya girip küçük bir kızı arar mısın?” Taft da ÇT de kaşlarını kuşkuyla çatarak binaya bakıyor lardı. “O bina korkutucu görünüyor” dedi kız. “Hiç de korkutucu değil” diye yalan söyledim. Köpek gibi. Efsanelere göre doktorların deney yaptıkları, terk edilmiş bir akıl hastanesinden daha korkutucu bir yer olabilir miy di? “Orada küçük kız kardeşiyle yaşayan Roket adında iyi bir adam var. Kız senden bile küçük.” Roket’in kardeşini hiç görmemiştim, ama adam bana de falarca kızın onunla hastanede yaşadığ ım söylemişti. Kız zatürreeden ölmüştü ve Roket’in anlattıklarına bakılacak olur sa, beş yaşında olmalıydı. “Adı Roket mi?” Bu, kızın kıkırdamasına sebep oldu. “Evet. Bu arada...” Kıza doğru eğildim. “Oraya girmişken Roket’in gerçek adını öğrenmeyi de dener misin?” Hastaneyle ilgili bulabildiğim bütün kayıtlara bakmış, ama Roket hak kında henüz gerçek bir bilgiye ulaşamamıştım. Onun gerçek adının Roket olmadığından emindim. “Tamam.” Kız yok olmadan bir salise önce, “Dur” dedim. “Neden i