"Eskiden çekici bakışlarla bana gülümserdi, şimdiyse çok soğuk davranıyor."
Bir an durdum, bu tür meselelerde çok ağırdım. Bir yanda doğru cevap vardı, ablam adamı
sazan gibi oynatıyordu. Ama biliyordum ki, Anne bunu ona söylememi istemezdi. Diğer yanda
Anne'in söylememi isteyeceği bir cevap vardı. Henry Percy'nin bebeksi yüzündeki endişeli
ifadeye bir an içten bir şefkatle baktım. Sonra ona bir Boleyn gülümsemesi ve Howard cevabı
verdim. "Haklısınız Lordum, sanırım size karşı fazla nazik davranmış olmaktan korkuyor
olabilir."
O güvenle bakan çocuksu bakışlarda hemen bir umut pırıltısı gördüm. "Fazla nazik mi?"
"Size karşı çok nazikti, değil mi, Lordum?"
Başıyla onayladı. "Kesinlikle. Ve onun kölesiyim."
"Sanırım sizden çok hoşlanmaktan korktu."
Kelimeleri ağzımdan kapmak istercesine öne eğildi. "Çok hoşlanmaktan mı?"
"Kendi kafasını karıştıracak kadar çok," dedim yumuşacık bir sesle.
BOLEYN KIZI ¦ 145;
Yerinden zıplayıp bir iki adım uzaklaştı, sonra tekrar yanıma geldi. "Yani beni arzulamaktan mı
korkuyor?"
Gülümseyip bu yalanlardan sıkıldığımı görmesin diye başımı çevirdim. Fakat o vazgeçmedi.
Önümde dizlerinin üzerine çöktü ve başını kaldırıp bana baktı.
"Lütfen söyleyin, Bayan Carey," diye yalvardı. "Günlerdir uyumadım. Günlerdir hiçbir şey
yemiy