Test Drive | Page 47

Yeni yılın ilk günlerinde kraliçe gençliğine yeniden kavuşup ılık odada bakılan bir gül gibi yeniden çiçek açtı. Yanakları pembeleşti, sürekli gülümser oldu. Çoğu zaman elbisesinin içine giydiği kıldan gömleği bir kenara attı, boynuyla omuzlarına sardığı ham deriden keçe sanki sevinçten tüy dökmüş gibi kayboldu gitti. Bu değişikliklerin nedenini kimseye açıklamadı ama hizmetçisi diğer bir hizmetçiye adet gününün geçtiğini, falcının kehanetinin gerçek olduğunu, kraliçenin bebek beklediğini söyledi. Daha önceki hamileliklerini tamamlayanıadığı göz önüne alındığında yüzünü özel odasının köşesindeki küçük sunaktaki Meryem Ana heykeline dönerek diz çökmesi, her sabah gözleri kapalı, kendinden geçmiş halde orada, bir eli karnında, bir eli dua kitabında oturmak için yeterli nedeni var sayılırdı. Mucizeler gerçek olabilirdi. Belki de kraliçe için bir mucize gerçekleşiyordu. Hizmetçiler şubatta da çarşaflarının yine temiz olduğunu etrafa yaydıklarında yakında krala söyleyeceğini düşünmeye başladık. Henry çoktan iyi haber bekleyen bir eş havasına bürünmüştü ve sanki görünmezmişim gibi yanımdan 118 ¦ Philippa Gregory yürüyüp geçiyordu. Ben onun önünde dans etmek, karısına hizmet etmek, diğer kadınların alaylarına katlanmak ve bir kez daha bir Boleyn kızından öte bir şey olmadığımı, üstelik artık en sevileni de olmadığımı hatırlamak zorunda kalmıştım. "Artık dayanamıyorum," dedim Anne'e. Kraliçenin odalarından birinde şöminenin başında oturuyorduk. Diğerleri köpeklerle yürüyüşe çıkmıştı ama biz dışarı çıkmak istememiştik. Nehirden sis geliyordu ve çok soğuk bir gündü. Kürk şeritli elbisemin içinde üşüyordum. Noel gecesi Henry önümden geçip karısının odasına girdiğinden beri kendimi iyi hissetmiyordum. O günden beri beni çağırtma* mıştı. "Fazla ciddiye alıyorsun," dedi mutlu mutlu. "Krala âşık olursan böyle olur." "Başka yapacak bir şeyim var mı?" diye sordum perişan bir halde. Dikişime biraz daha ışık gelsin diye pencerenin önündeki koltuğa geçtim. Kraliçenin fakirler için yaptırdığı gömlekleri bastırıyordum ve bunlar yaşlı işçilere gidecek diye baştan savma dikmeme izin yoktu. Gelip dikiş yerlerini kontrol edecek ve özensiz yapıldığını düşünürse dönüp büyük bir nezaketle yeniden yapmamı söyleyecekti. "Eğer doğurursa ve erkek olursa, o zaman sen de William Carey'le kalır, kendi aileni kurarsın," dedi Anne. "Kral ondan sonrasında kraliçenin emir kulu olur ve senin suyun kaynadı demektir. Diğerlerinden biri olur çıkarsın." "Beni seviyor," dedim tedirgin bir sesle. "Ben diğerlerinden biri değilim." Başımı çevirip penceren dışarı baktım. Sis nehrin üzerinden yatağın altından çıkan tozlar gibi sarmal sarmal yükseliyordu. BOLEYN KIZI ¦ 119 Anne zorlama bir kahkaha attı. "Her zaman diğerlerinden biriydin. Biz Howard kızlarından etrafta dolu var, hepsi de terbiyeli, iyi eğitilmiş, güzel, genç, verimli. Kendilerini birbiri ardına masaya fırlatıp aralarından birinin şanslı çıkıp çıkmadığını görebilirler. Art arda seçilip sonra kenara fırlatılmak onlar için gerçek bir kayıp değildir. Her zaman döllenebilecek başka bir Howard kızı, fidanlıkta her zaman başka bir fahişe mevcuttur. Sen, hatta sen daha doğmadan evvelkilerle birlikte diğerlerinden birisin. Sana sadık kalmamışsa, William'a geri dönersin, onun ilgisini çekecek başka bir Howard kızı bulurlar ve dans yeniden başlar. Hiçbir şey onlar için kayıp değildir." "Ama ben bir şeyleri kaybettim!" diye bağırdım. Başını yana eğip sanki bu sabırsız, çocuksu tutkuyu gerçeklerden ayıracakmış gibi bana baktı. "Evet. Belki de. Sen bir şeyleri gerçekten kaybettin. Masumiyetini, ilk aşkını, güvenini. Belki kalbin kırıldı. Belki asla tamir olmayacak. Zavallı, şapşal Marianne," dedi yumuşak sesiyle. "Başka bir adamı memnun etmek için bir adamın isteklerini yerine getir, sonuçta kendin için kalp acısı dışında bir şey elde edeme." "Tamam, benden sonraki kim olacak?".diye sordum, acımı saldırıya dönüştürerek. "Sence yatağına itecekleri bir sonraki Howard kızı kim olacak? Dur bir düşüneyim, şu diğer Boleyn kızı kim olabilir?"