öteye sıçradı. Tazılar hemen, ara sıra heyecanla havlamaları dışında neredeyse çıt çıkarmadan
hayvanın peşine dizildi. Çalıların altına gizlendiler ve atlarımızı durdurup bekledik. Avcılar
beklentiyle avdan uzaklaştı, atlarını minik adımlarla çaprazlama sürerek gerilerken kaçmaya
başladığı anda geyiğin yerini tespit edebilmeyi umut ediyorlardı. Sonra içlerinden biri
üzengilerin üzerinde yükseldi ve tiz bir sesle borazanını öttürdü. Atım bu sesle birlikte
heyecanla kişnedi ve ona doğaı koşmaya başladı. Zarafeti falan bir yana bırakıp eyer kayısıyla
bir tutam yeleye tüm gücümle sarıldım, sırtüstü çamura yuvarlanmadığım müddetçe nasıl
göründüğüm umurumda değildi.
BOLEYN KIZI ¦ 101 f
Geyik dörtnala koşmaya başladı, canını kurtarmak için nehre ve sel basmış çayırlara açılan
ağaçlığın dibindeki boş, engebeli arazi boyunca koştu. Hemen ardından köpekler, onların
ardından da atlar kafa kafaya koşarak geyiğin peşine düştü. Etrafım toynak sesleriyle
dolmuştu, suratıma uçan çamur parçalan yüzünden gözlerim kısık, yarı kapalı halde iyice
Jesmond'un ensesine yapışıp ileri sürdüm. Şapkamın başımda yırtıldığını, sonra yuvarlanıp
gittiğini hissettim, ardından önüme bir çalılık çıkıverdi. Je 6