Test Drive | Page 23

çağırıyordu. Mary de elinde topak halde duran fularımla dalgın dalgın kraliçenin çadırına yürüdü. Fularımı ondan almak üzere öne atıldım, sonra ne diyeceğimi bilemeyip durakladım. "Suffolk iyi mi?" diye sordu Kraliçe Kamerine. Kraliçe Mary zorla gülümsedi. "Evet. Kafası yerinde, kemikleri de sağlam. Zırhı çok az delinmiş." "Onu alabilir miyim?" diye sordu Kraliçe Katilerine. Kraliçe Mary elinde buruş buruş duran fulara baktı. "Bunu mu! Kralın iç oğlanı verdi. Zırhının içinden düşmüş." Fuları uzattı. Kocası dışında her şeye kulaklarını ve gözlerini kapatmış gibiydi. "Ben yanına gidiyorum," dedi. "Anne, sen ve diğerleri yemekten sonra Kraliçeyle birlikte eve gidebilirsiniz." Kraliçe onu başıyla onaylayarak izin verdi ve Kraliçe Mary hemen çadırdan eve yöneldi. Kraliçe Katherine elinde fularımla onun gidişini izledi. Yumuşacık ipek parmaklarının arasından kolayca kaydı. Püsküllerinin olduğu kenarda yeşil ipekle işlenmiş baş harfleri gördü: MB. Yavaşça, suçlayarak bana döndü. 54 ¦ Philippa Gregory "Sanırım bu senin olmalı," dedi, alçak ve iğrenir gibi bir sesle. Fuları dolabının dibinde bulduğu ölü bir fareymiş gibi bir kol boyu uzakta, başparmağıyla işaret parmağı arasında tuttu. "Yürü," diye fısıldadı Anne. "Gidip alman lazım." Sırtımın ortasından beni itti ve bir adım öne çıkmış oldum. Tam uzanırken kraliçe fuları bıraktı, tam yere düşecekken yakaladım. Zavallı bir kumaş parçası gibi görünüyordu, yer bezi gibi. "Teşekkürler," dedim mütevazı bir sesle. Yemekte kral neredeyse hiç bana bakmadı. Kaza onu bir melankolinin ortasına fırlatmıştı ki, bu babasının tipik özelliklerinden biriydi ve Henry'nin de saray eşrafı bundan korkmayı öğrenmeye başlıyordu. Kraliçe fazlasıyla neşeli ve eğlenceliydi. Ama hiçbir konuşma, hiçbir çekici gülümseme, hiçbir müzik kralın moralini düzeltemezdi. Soytarısının maskaralıklarını gülmeden izledi, m