Test Drive | Page 19

bi dizilmişti. Yemyeşil kısa ağaçlardan oluşan bahçelerin etrafını saran beyaz taşlar, patikalar ve sınırlar vardı bir tek. Bunların ötesinde avlamak amacıyla geyiklerini koşturduğu park vardı ve parkla bahçeler arasında bütün sene kralın mızrak dövüşü için yemyeşil korunan bir çimenlik. Kraliçe ve hanımları için kurulan çadır kiraz kırmızısı ve beyaz ipektendi, kraliçe uyumlu olsun diye kiraz rengi bir elbise giymişti ve parlak renge büründüğünde genç ve canlı görünüyordu.. Bense yeşile bürünmüştüm, üzerimde diğerlerinin arasından sivrilip kralın gözüne çarptığım Tövbe Salısının maskeli balosunda giydiğim elbise vardı. Bu renk saçlarımı iyice altın sarısı yapıyor, gözlerimi ortaya çıkartıyordu. Kraliçenin koltuğunun yanında duruyordum ve biliyordum ki, gözlerini ondan bana çeviren herhangi bir erkek, kraliçenin hoş bir kadın olduğunu, buna rağmen annem yaşında göründüğünü, oysa benim daha on dördünde, aşka hazır, şehvete hazır, değerli bir kadın, çiçek açmak üzere olan bir kız olduğumu düşünürdü. İlk üç mızrak dövüşü kellelerini riske atarak ilgi görmeyi umut eden sarayın alt kademelerindeki erkeklerindi. Yeterince yetenekliydiler, birkaç heyecan verici hamle oldu ve ufak tefek bir adam kendinden daha iri olan