Test Drive | Page 159

"Tabii ki, değil." Bir an düşündü. "Sanırım senin yaptığını yapardım. Eğer yeğeni ülkeye bir saldın planlıyor olsaydı, o zaman okumaya değer olacaktı." Sarayın bahçelerinin bittiği yerde durduk. "Çitin kapısını açıp yolumuza devam etmeyecek miyiz?" diye sordu kışkırtıcı bir ifadeyle. "Köye inip bir kupa İngiliz birası içer, bir avuç kavrulmuş kestane yiyebilirdik." "Olmaz. Kraliçe gerçi beni Paskalya'ya kadar kovdu ama yine de akşam yemeğine katılmam gerek." BOLEYN KIZI ¦ 431 Dönüp hiçbir şey söylemeden yanımda yürümeye devam etti ama elim hâlâ dirseğinin altında sıcacıktı. Bahçenin kapısında durdu. "Burada yanından ayrılıyorum," dedi. "Seni gördüğümde ahırlara gidiyordum. Atım sakatlandı, gidip toynağını doğru düzgün pansuman edip etmediklerine bakacağım." "Güzel. Benim için neden geç kaldığını anlamıyorum," dedim sesimde hafif bir tahrikle. Gözlerini gözlerimin içine dikti, bir an nefesimin kesildiğini hissettim. "Bence kesinlikle biliyorsun," dedi alçak sesle. "Senin için neden durduğumu bence gayet iyi biliyorsun." "Bay Stafford..." dedim. "Toynaklara sürdükleri ilacın kokusundan nefret ediyorum," FVF