Adam o dakika geldi. Katherine evlendiğinde İspanya'dan gelmiş orta yaşlı bir uşaktı.
Kraliçenin hizmetinden hiç çıkmamış, İngiliz bir kadınla evlenmesine, İngiliz çocukları olmasına
rağmen İspanyol aksanını ve İspanya'ya olan sevgisini hiç yitirmemişti.
Onu odaya aldım, kraliçe göz ucuyla bana baktı. "Bizi yalnız bırak," dedi. Mektubu katladığını,
kendi mührüyle, İspanyol mührüyle mühürlediğini gördüm.
Kapının dışına çıkıp pencere kenarında oturarak bir casus gibi adamın elindeki mektubu
yeleğine sokarak çıkmasını bekledim. Sonra bitkin bir halde Howard Dayıma gidip her şeyi
anlattım.
Senyör Felipez ertesi gün saraydan ayrıldı. Dayım Windsor Şatosunun tepesine giden
dolambaçlı patikada buldu
beni.
"Hever'a gidebilirsin," dedi lafı uzatmadan. "Görevini tamamladın."
"Dayı?"
"Senyör Felipez'i Dover'dan Fransa'ya açılırken yakalayacağız," dedi. "Kraliçeyle
konuşamayacak kadar saraydan uzakta olmuş olacak. Yeğenine yazdığı mektubu alacağız
BOLEYN KIZI ¦ 327
ve bu kraliçenin sonu olacak. Vatan hainliğinin delili. Wol-sey Roma'da, kraliçe kendi canını
kurtarmak için boşanmaya razı olacak. Kral bekâr kalacak ve tekrar evlenebilecek. Bu yaz."
Kraliçenin sonbahara kadar dayanabilirce tehlikeyi atlatmış olacağını söylediğini hatırladım.
"Bu yaz nişan, hep birlikte sonbaharda Londra'ya döndüğümüzde de halk önünde düğün ve taç
giyme töreni."
Yutkundum. Ablamın İngiltere Kraliçesi olacağı ve benim kralın kenara atılmış fahişesi olarak
kalacağım fikri içimi dondurdu. "Ya ben?"
"Sen Hever'a gidebilirsin. Anne kraliçe olduğunda saraya geri dönebilir, nedimesi olarak ona
hizmet edebilirsin. O zaman ailesinin yanında olmasına ihtiyacı olacak. Ama şimdilik görevini
tamamladın."
"Bugün gidebilir miyim?" Bu ondan tek isteğimdi.
"Seni götürecek birini bulursan evet."
"George'dan istesem?"
"Olur."
Reverans yapıp hızlı adımlarla tepeyi tırmanmaya başladım.
"Felipez konusunda iyi iş becerdin," dedi dayım ben telaşla uzaklaşırken. "Bize ihtiyacımız olan
zamanı kazandırdı. Kraliçe yardım gelecek sanıyor ama tamamen tek başına."
"Howardlar'a hizmet edebildiğime sevindim," dedim uzatmadan. George hariç Howardlar'in
hepsini teker teker büyük aile mezarlığına gömdüğümü ve hiçbirinin asla bir kayıp olmadığını
düşündüğümü kimsenin bilmesi gerekmiyordu.
328 " Philippa Gregory
George kralla ata binmişti ve yeniden semerinin üstüne oturmaya hevesli değildi. "Kafam
sepet gibi. Dün gece kumar oynayıp içki içtim. Francis'i yenmek imkânsız..." Durdu. "Bugün
Hever'a yola çıkamam, Mary, o ka F,K