piĢman. Ayık kafaylayken kimseyle böyle konuĢmazdı. Ama yine de hâlâ içinden
Fitzjames'in biraz daha brendi ikram etmesini istiyor. Ya da viski.
"Furyve Hecla ne zaman buzdan kurtuldu?" diye soruyor Fitzjames.
"Ertesi yaz, yirmi Temmuzda," diye yanıt veriyor Crozier. "Ama sanırım hikâyenin
gerisini biliyorsun." "Fury'nin kaybedildiğini biliyorum."
"Evet," diyor Crozier. "Buz çözüldükten beĢ gün sonra, Somerset Adası'nın
kıyılarında ilerliyor, gezici buzlardan uzak kalmaya çalıĢıyor, tepelerden düĢen lanet olası
kayalardan sakınmaya çalıĢıyorduk. Bir baĢka fırtına Fury'yi bir buzula sürükledi. Elimizdeki bütün olanaklarla gemiyi çekmeye çalıĢtık ama sonra iki gemi de buza saplandı; Erebus
ve Terör arasındaki buzdağı kadar büyük lanet olası bir buzdağı Fury'yi kıyıdaki buza
fırlattı; geminin dümeni, gövdesi parça parça oldu. Mürettebat gece gündüz dört tane
pompa kullanarak geminin batmasını önlemeye çalıĢtı."
"Ve bunu bir süre baĢardınız," dedi Fitzjames.
"Ġki hafta kadar. Gemiyi bir buzdağına bağlamayı bile düĢündük ama daha sonra
lanet olası halat koptu. Daha sonra Hoppner tıpkı Sör John'un Erebus'ta yapmayı denediği
gibi gemiyi hafifçe yukarı kaldırmayı denedi. Ama çıkan kar fırtınası bunu imkânsız kıldı ve
her iki gemi de önümüze çıkan burnun kıyısına oturma tehlikesi geçirdi. Sonunda adamlar
pompalamakt an bitkin düĢerek yere yığıldılar. Emirlerimizi anlayamayacak kadar yorgundular. Yirmi bir Ağustos'ta Parry herkesi Hecla'da topladı ve geminin karaya oturmasını
engellemek için uzaklaĢtık. Zavallı gemi Fury ise buzdağları tarafından kıyılara sürüklendi
ve kıyıya Ģiddetle çarptı. Gemiyi kurtarma Ģansımız yoktu. Buz, gözlerimizin önünde
gemiyi parçalıyordu. Hecla'yı bile güçlükle kurtardık ve bunu ancak her bir tayfanın günün
her saatinde dıĢarıya su pompalaması ve marangozun sürekli çalıĢarak gemiyi tamir etmesi sayesinde baĢarabildik.
"Geçit'e yaklaĢamamıĢtık bile - ya da herhangi bir yeni yer keĢfedememiĢtik. Bu
yetmezmiĢ gibi, bir de gemi kaybetmiĢtik. Hoppner yargılandı; Parry de Hoppner'ın
yanında yargılanmak istedi çünkü Hoppner aslında onun komutası altındaydı."
"Herkes beraat etmiĢti," diyor Fitzjames. "Hatta hatırladığım kadarıyla övüldüler
bile."
"Övüldüler ama terfi ettirilmediler," diye yanıt veriyor Crozier.
"Ama hiç ölen olmamıĢtı."
"Doğru."
"Ben de bu seferde hayatta kalmak istiyorum, Francis," diyor Fitzjames. Bunu
yumuĢak ama kararlı bir ses tonuyla söylüyor. Crozier baĢıyla onaylıyor.
"Biz de, tıpkı bir yıl önce Parry'nin yaptığı gibi, bu gemidekileri Teröre taĢıyıp Kral
William Adası'nın doğusundan ilerlemeliydik," diyor Fitzjames.
Bu defa ĢaĢırma sırası Crozier'da. ġaĢırma nedeni Fitzjames'in bunun bir ada
olduğunu kabul etmesi değil. Bunu zaten yazın sonuna doğru yaptıkları keĢif gezisiyle
öğrenmiĢlerdi. Crozier'ın Ģasırma nedeni Fitzjames'in, geçen sonbaharda Sör John'un