Lancaster Boğazından geçirip Prince Legent Körfezi'ne getirmekti - o zamanlar John ve
James Ross'un 1833'teki seferine kadar Boothia'nın bir yarımada olduğunu bilmiyorduk.
Parıy Bot-hia'nın etrafından güneye ve sonra hızla Franklin'in altı, yedi yıl önceden
keĢfettiği kıyı çizgisine ulaĢabileceğini düĢünüyordu. Ama Parry yola çok geç çıkmıĢtı neden bu lanet olası gemi komutanları her zaman geç yola çıkıyorlar? On Eylül'de, bir ay
gecikmeli olarak Lancester Körfezi'ne ulaĢtığımız için Ģanslı sayılırdık. Ama on üç Eylül'de
buzlarla karĢılaĢtık ve boğazı geçme Ģansımız yoktu. Bu yüzden Parry'nin yönettiği Hecla
ve Teğmen Hoppner'ın yönettiği Fury gemileriyle kuyruğumuzu kıstırıp güneye gittik.
"Bir fırtına bizi Baffin Boğazı'na sürükledi, Prince Regent Körfezi'nde güzel, küçük
bir sığınak bulduğumuz için çok Ģanslıydık. Orada on ay kaldık. Kıçımız dondu."
"Ama," diyor Fitzjames, hafifçe gülümseyerek, "ya senin zenci uĢak kılığına
girmen?"
Crozier baĢıyla onaylıyor ve içkisinden bir yudum alıyor. "Hem Parry hem de
Hoppner kıĢları, buzda, maskeli balo düzenleme hastasıydı. Kasım ayının ilk gününde
Hoppner Büyük Venedik Karnavalı adını verdiği bir maskeli balo düzenlemeye karar verdi.
Bu sırada mürettebatın morali bütün bir kıĢ boyunca doğmamak üzere batan güneĢ gibi en
alt seviyeye inmiĢti. Parry, Hecla'nm güvertesine elinde tuttuğu kocaman bir kostümü
giymiĢ halde gelmiĢti. Tayfaların çoğu üzerlerinde kostümlerle güverteye toplandı.
Bavullarımızda bu tür kostümler olurdu. Parry, üzerindeki büyük kostümü çıkardığında bu
yaĢlı denizcinin tahta bacaklı bir kör dilenci kıyafetinde olduğunu gördük. Bu kıyafet bir
aralar çok modaydı, hatırlar mısın? Hayır, hatırlamazsın, sen çok gençsin.
"Ama Parry, -bu yaĢlı herif bence kaptan olmaktan çok tiyatrocu olmayı tercih
ederdi- topallayarak yürüyormuĢ gibi numara yapıyor, tahta bacağı üzerinde zıplıyor, Ģöyle
bağırıyordu: 'Kralı ve vatanı savunurken bacağını kaybeden bu yoksul adama para verin!'"
"Tabii bütün adamlar gülmekten kırıldı. Ama bu tür maskeli baloları Parry'den bile
daha çok seven Hoppner güverteye asil bir kadın kıyafetinde çıktı. O sene Paris'te son
moda olan kıyafeti giyiyordu - kıçına, büyük, kabarık bir etek geçirmiĢti. Ben de o sıralarda
serserinin biri olduğum için, baĢka deyiĢle yirmili yaĢlarımda olduğum için- aptallığımdan
bahsetmiyorum bile- Hoppner'ın zenci uĢağı kılığına girmiĢtim. YaĢlı Henry Parkyns Hoppner, bu kıyafeti Londra'daki bir eskici dükkânından almıĢ ve özellikle bunu giymemi
istemiĢti."
"Tayfalar güldü mü?" diye soruyor Fitzjames.
"Tabii, gülmekten kırıldılar. YaĢlı Henry kadın elbisesiyle ve ben de onun
arkasından uzun eteğini tutarak güverteye geldiğimde tahta bacaklı Parry unutulmuĢtu
bile. Neden gülmesinler ki? Kendileri de zaten baca temizleyicisi, ponpon kız, eskici, uzun
burunlu Yahudi, duvarcı, vahĢi savaĢçı, Türk dansöz ve Londra'daki gösteri kızları gibi
kılıklara girmiĢlerdi. Bakın! ĠĢte genç Crozier, yaĢı hayli ilerledi, hâlâ deniz yarsubayı, daha
teğmen bile olamadı. Bir gün amiral olmayı umuyor ama aslında herhangi bir Ġrlandalı
zenciden farkı yok."
Fitzjames bir anlığına susuyor. Crozier karanlık geminin güvertesinde yatan
adamların horultularını ve yellenmelerini duyabiliyor. Crozier hikâyeyi bu Ģekilde bitirdiğine