"Ama beĢ aydan fazla bir süredir onu Terör'de tutuyorsun," diyor Fitzjames. Genç
kaptanın sesinde bir eleĢtiri tonu yok, sadece merak ediyor.
Crozier omuz silkiyor. "Cadılara ya da bunun gibi Ģeylere hiç inanmam, James. Ama
Ģuna kesinlikle inanıyorum: O kadını dıĢarı bırakırsam buzda dolaĢan o Ģey nasıl Ģu anda
Evans'ı ve Strong'u midesine indiriyorsa onu da yiyecektir. Tabii bu arada er Reed de
yaratığın kurbanı olmuĢ olabilir. Bu Reed dediğin, her zaman yazar Dickens hakkında
konuĢma isteyen kızıl saçlı denizci Billy Reed değil mi?"
"Evet, ta kendisi," diyor Fitzjames. "Ġki yıl önce Disko Adası'nda düzenlediğimiz
yarıĢlarda çok hızlı koĢuyordu. DüĢündüm ki, böyle hızlı ilerleyen biri..." Duruyor ve
dudağını ısırıyor. "Sabahı beklemeliydim."
"Neden ki?" diye soruyor Crozier. "Sabahleyin hava daha aydınlık olmuyor ki. Ya da
çok daha fazla aydınlık olmuyor diyelim. Artık gece gündüzün bir anlamı yok, önümüzdeki
dört ay boyunca da olmayacak. Ayrıca bu yaratık sadece geceleri ya da sadece karanlıkta
avlanır diye bir kural da yok. Belki de Reed geri gelecektir. Gönderdiğimiz mesajcıların
buzda kaybolup dört beĢ saat sonra titreyerek ve küfrederek geldiğine daha önce de Ģahit
olmuĢtuk."
"Belki de." Fitzjames'in sesinden bundan Ģüphe duyduğu anlaĢılıyor. "Sabahleyin
arama takımları gönderirim."
"Bu da tam olarak o Ģeyin yapmamızı istediği Ģey." Crozier'ın sesi çok yorgun
geliyor.
"Belki de," diyor Fitzjames bir kez daha. "Ama geçen gece ve tüm gün buza Strong
ve Evans'ı aramak için takımlar gönderdiğini söylemiĢtin az önce."
"Strong'u ararken yanımda Evans'ı getirmeseydim çocuk Ģu anda hayatta olurdu."
"Thomas Evans," diyor Fitzjames. "Onu hatırlıyorum. Ġri yapılı bir çocuktu. Aslında
çocuk da sayılmazdı, değil mi Francis? En azından... herhalde... Yirmi iki ya da yirmi üç
yaĢında olmalı, değil mi?"
"Tommy bu mayıs ayında yirmisine basmıĢtı," diyor Crozier. "Yolculuğa çıktığımızın
ilk günü doğum gününü kutladı. Adamların morali çok yüksekti ve çocuğun on sekizinci
yaĢını saçını kazıyarak kutladılar. Hiç de umrunda olmadı. Onu tan