ihtiyaçlarının olmadığını belirttiler. GüneĢ çok parlaktı ve adamlar Erebustun veznedarı
Bay Osmer tarafından güneĢ ıĢıklarından korunmaları için kendilerine verilen güneĢ
gözlüklerini takmıĢlardı.
"Yok, Sör John," dedi Gore. "TeĢekkür ederiz, komutanım."
"Bol bol yününüz var. değil mi?" diye Ģaka yaptı Sör John.
"Evet, komutanım," dedi Gore. "Sekiz kat, iyi dikilmiĢ Northumberland koyun
kırkması. Tabii iç çamaĢırlarımızı da sayarsanız dokuz kat."
BeĢ denizci, komutanlarının esprisine güldü. Tayfaları Sör Johnü seviyordu ve Sör
John bunu biliyordu.
"Buzun üzerinde kamp yapmaya hazır mısınız?" diye sordu Sör John, Charles Best
isimli tayfaya.
"Ah, evet, Sör John," dedi kısa ama tıknaz genç denizci. "Hollanda çadırımız var,
komutanım; sekiz tane de altımıza ve üstümüze sereceğimiz yorganımız. Ayrıca yirmi dört
tane uyku tulumumuz. Malzemeci bunları bize 'Hudson's Bay' yorganlarından dikti.
Buzdayken gemide olduğumuzdan daha sıcakta olacağız, komutanım."
"Güzel, güzel," eledi Sör John boĢ bakıĢlarla. Güneydoğuya, Kral William
topraklarına -ya da Crozier'ın teorisi doğruysa Kral William Adası'na-