Test Drive | Page 59

ne de Terör'ü. Senin geminde de bir aksaklık çıksa bile. Bugünkü toplantımızda Baffin Körfezi'ne geri dönmeyi öneren kimse olmadı. Bunu kimsenin önermediğini söylerken haklı mıyım?" Odada bir sessizlik oldu. Yukarıdan bugün ikinci kez güverteleri temizleyen mürettebatın çıkardığı gürültü geliyordu. "O halde, karar alınmıĢtır," dedi Sör John. "Tam yol ileri gideceğiz. Sadece bize verilen emirler böyle olmakla kalmıyor, burada bulunan pek çok kiĢinin de belirttiği gibi biz anakaraya ne kadar yaklaĢırsak güvenliğimiz de bir o kadar artıyor. Her ne kadar anakarada daha önce karĢımıza çıkan korkunç adalar türünden olumsuz koĢullar bulunsa da. Francis, James, aldığımız bu kararı tayfalara bildirebilirsiniz." Sör John ayağa kalktı. Bir anlığına ĢaĢkınlığa düĢen kaptanlar, subaylar, buz uzmanları, mühendisler ve cerrah öylece bakakaldılar. Ama sonra subaylar hemen ayağa kalktı, selam verdiler ve Sör John'un büyük odasından çıkmaya baĢladılar. Herkes dar koridoru geçerken ve güverteye giden merdivenden inerken cerrah Stanley Üsteğmen Fitzjames'i üniformasından çekti. "Komutanım, komutanım," dedi Stanley. "Sör John benden bir rapor vermemi istemedi ama ben herkese konservelenmiĢ yemeklerimizde giderek daha fazla bozulmuĢ yemekle karĢılaĢtığımızı söyleyecektim." Fitzjames gülümsedi ve kendini Stanley'den kurtardı. "Daha sonra Sör John'a bunu özel olarak bildirirsin, Stanley." "Ama ben ona bunu zaten özel olarak bildirmiĢtim," diye ısrar etti küçük gövdeli cerrah. "Bunu diğer subaylara bildirmek istiyordum çünkü..." "Daha sonra bildirirsiniz, Bay Stanley," dedi Üsteğmen Fitzjames. Cerrah baĢka bir Ģey söyleyecek oldu ama seslendiği kiĢi olan Crozier iĢitme mesafesini geçmiĢ, yardımcısına iĢaret etmiĢ, filikasını getirmesini emretmiĢti. Bu güneĢli günde, iki gemi arasındaki ince su yolunda ilerleyecekler, Terörün buz yüzünden yana yatmıĢ güvertesine gideceklerdi. Siyah dumanlar ana geminin bacasında hâlâ tütüyordu. Gemiler dört gün boyunca, güneybatıya, gezici buzların üzerine doğru ağır ağır ilerledi. Terör müthiĢ bir hızla kömür yakıyor, buhar makinesi sayesinde giderek kalınlaĢan buzlan kırarak ilerliyordu. Güney yönünde donmamıĢ sularla karĢılaĢacaklarına dair tüm umutları kaybolmuĢtu. GüneĢli günlerde bile. 9 Eylül'de sıcaklık birdenbire düĢtü. Arkadaki gemi Erebus'un gerisindeki uzun, ince su çizgisi buzla kaplandı ve kaskatı dondu. Etraflarındaki deniz artık yükselen, inen, beyaz bir buzul kütlesi haline gelmiĢti; gerçek buzdağları önlerine çıkıyor, basınç sırtları aniden yükseliyordu. Franklin altı gün boyunca bildiği tüm kutup numaralarını denedi - daha çabuk erimesini sağlamak için önlerindeki buzun üzerine siyah kömür tozu saçtılar, ellerinde devasa buz testereleriyle önlerindeki buzu parçalamaya gece gündüz demeden gönderilen ekipler kurdular, zaman zaman aynı anda yüz kiĢiyi ellerine keskileri, kürekleri,